12. Ceza Dairesi 2020/804 E. , 2021/4966 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Tüm sanıklar hakkında; TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sanık ...’nun ..., Ortaklığı Batman Bölge Müdürlüğünde Workover (kule) mühendisi ve ekip sorumlusu olarak iş güvenliğinden ve personelden sorumlu kişi olarak çalıştığı; sanık ...’un workover (kule) baş operatörü (başsondör) olarak, mühendisten aldığı talimatları uygulamak ve kule personeline uygulatmakla mükellef olduğu, sanık ...’in ise kule derikmeni (vinç operatörü) olarak kule freninde çalıştığı, manevra diye tabir edilen kulenin balkon kısmında tubing borularını askıya almak ve gerektiğinde kule operatörü yerine frene geçmek görevinin olduğu; Batman ... Batı Raman sahası 357 sayılı petrol üretim kuyusunda meydana gelen arızanın giderilmesi çalışmaları sırasında kaynak işçisi olarak çalışan ..."ın kuyuda bulunan Tubing boru içindeki bir inçlik 9 metre uzunluğundaki, sıkışan ve eğrilen demir rod çubuklannı spiral ile kestiği, açıkta kalan ve alt kısmı kesilen rod çubuklarının kuyubaşında çalışan işçiler tarafından kanca ile çekilerek yukarı çıkartılmak istendiği sırada, esen ters rüzgarın da etkisi ile kesilen rod çubuklardan bir tanesinin kontrolden çıktığı ve kuyunun yaklaşık 7 metre ilerisinde tabure üzerinde dinlenmekte olan ve sıcağın etkisi ile başındaki bareti çıkaran, ölen ..."ın kafasına düştüğü olayda;
Mahkemenin hükme esas aldığı 05.10.2011 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle "kuledeki çalışmadan ve kule çevresindeki iş güvenliğinden sorumlu workover mühendisi ve ekip sorumlusu sanık ...’nun olay anında sanık ... ile birlikte barakada olduğu, tubing boru içindeki rodların düşürüldüğü bölgede bulunan işçilerin uzaklaştırılması için talimat vermesi gerektiği; kule baş operatörü olan sanık ...’un ise kuleden sorumlu ikinci derecedeki kişi olmasına ve işin başında bulunması gerekmesine rağmen, kazaya neden olan işin yapılması sırasında sanık ... ile beraber barakada bulunduğu; kule derikmeni (vinç operatörü) olan sanık ...’in ise rodların düşürüldüğü ve emniyetsiz olarak işaretlenip sınırlandırılması gereken alanda kişi bulunup bulunmadığını kontrol etmeden teçhizatı çalıştırmaya devam ettiğinin anlaşılması nedeni ile TPAO (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı) görev tanımında yer alan görevlerini yapmayan tüm sanıkların olayın meydana gelmesinde asli kusurlu oldukları; ölen ..."ın da rodların düştüğü alanın içinden çıkmaması ve baretini çıkarmış olması sebebiyle kendisinin can güvenliğini tehlikeye sokması nedeni ile tali kusurlu olduğu...” şeklindeki raporun tüm dosya kapsamı ile uyumlu olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, yeniden bilirkişi heyeti raporu alınması hususundaki tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ... ve ... müdafınin, ölenin 15 saat çalıştırılması nedeni ile birim amirinin sorumlu olduğuna, uykusuz ve yorgun olmasının kazada etkili olduğuna ve alt sınırdan ceza verilmesi gerektiğine; sanık ... müdafınin ise bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğine, olay yerinde keşif yapılmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1. bendinde yer alan “amaç ve saiki” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 16.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.