Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2011/6545 Esas 2013/532 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6545
Karar No: 2013/532
Karar Tarihi: 11.01.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2011/6545 Esas 2013/532 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, haksız rekabet ve markaya tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiştir. Ancak yerel mahkeme, davayı reddetmiştir. Temyiz edilen karara göre, davacı ve davalı vekilleri karşılıklı olarak feragat etmişlerdir. Bu nedenle, öncelikle feragate ilişkin bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Davacı vekilinin feragat beyanı sonuç doğurucu niteliktedir ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri: HMK’nun 307 vd. maddeleri, 74. madde, Yargıtay İBK’nun 11.4.1940 gün ve 70 sayılı kararı, HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararı.
11. Hukuk Dairesi         2011/6545 E.  ,  2013/532 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    (FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)

    Dava, haksız rekabet ve markaya tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerinden ibarettir. Mahkemece yukarda tarih ve numarası verilen karar ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya Dairemize gönderilmiş olup, bu aşamada davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...’nın, yerel mahkemenin 28.12.2012 tarihli yazısı ekinde gönderilen aynı tarihli müşterek imzalı dilekçeleri ile karşılıklı olarak davadan ve temyiz isteminden feragat ettiklerini bildirdikleri gözlenmiş olmakla, dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri niteliktedir. Davadan feragat karar kesinleşinceye değin yapılabilir ve HMK’nun 307 vd. maddeleri uyarınca yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı yanın davasından, karşı tarafın ise temyiz hakkından birlikte feragatleri halinde, öncelikle, davadan feragate ilişkin bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu öncelik dairesinde yapılan incelemede davacı vekilinin vekaletnamesinde HMK’nun 74. maddesine uygun biçimde feragat için özel olarak yetkilendirilmiş olduğu gözlenmiştir. Bu durumda, davacı vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış olmakla, Yargıtay İBK’nun 11.4.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz isteminden feragatinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, 11/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.