23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2462 Karar No: 2020/2830 Karar Tarihi: 16.09.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2462 Esas 2020/2830 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/2462 E. , 2020/2830 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı ile dava dışı ... isimli şahsın, müvekkiline düzenleme tarihli 26/01/2006 olan 25.000,00 TL bedelli bir adet senet verdiğini, senette kefil kısmında davalının ismi yazılı olmasına karşın, gerçekte gerek davalı ve gerekse ..."un ikisinin de asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğunu, senet bedeli ödenmeyince icra takibi başlatılmış ise de, dava dışı ..."un takibe itiraz etmediğini, davalının ise senetteki vade tarihlerinin yazı ile rakam olarak farklı yazılması nedeni ile şikayet yoluna gitmesi üzerine icra mahkemesi kararı ile icra takibinin davalı yönünden iptaline karar verildiğini, davalının müvekkiline 25.000 TL borcu bulunduğunu belirterek şimdilik 10.000 TL alacağın 08/11/2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. 21.09.2012 tarıhlı ıslah dılekcesı ıle talebini 15.000,00 tl arttırmıştır. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kaar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 11. hukuk Dairesi’nin 20.01.2015 tarihli 2014/19025 Esas 2015/681Karar sayılı ilamı ile teminat senedinin protokol kapsamında işletmenin devri karşılığı olarak 25.000 TL bedel için verildiği ve protokol kapsamında ödmee şeklinin de belirtildiği, teminat senedinin bedelsiz kaldığını ispat yükü davalı tarafa ait olduğundan davalının 25.000 TL devir bedelini davacıya ödeyip ödemediği yine davalının davacı tarafın ticari defterlerine dayandığına göre davacı ticari defter ve kayıtlarına göre protokol kapsamında ne miktar ödeme yapıldığıincelenmeksizin hüküm kurulduğu gerekçeisyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde POS cihazı üzerinden yapılan ödemelerin 13.129,39 TL olduğu, 2006 yılına ait davacı ticari defterinin bulunmadığı, protokolde teminat senedine konu borcun posttan ödeneceğinin belirtildiği göz önünde bulundurulduğunda senette belirtilen miktarın kalan kısmının tahsilinde davacının haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Davacı vekilinin temyizinde ileri sürdüğü gibi mahkemece gerekçeli karar başlığında dava tarihinin yanlış yazıldığı dava tarihinin 25.06.2012 olduğu görülmüş ise de bu yanlışlığın HMK"nın 305. maddesi gereğince mahallinde her zaman düzeltilmesi mümkün olduğu sabittir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.