23. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6276 Karar No: 2013/7218 Karar Tarihi: 19.11.2013
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/6276 Esas 2013/7218 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2013/6276 E. , 2013/7218 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 6183 sayılı Yasa kapsamında kesinleşmiş olan 38.887,00 TL amme alacağının tahsili için başlattıkları iflas yoluyla ilamsız takibine, davalının itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini ileri sürerek, 6183 sayılı Yasa"nın 100 ve İİK"nın 156. maddeleri uyarınca davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, açılan davada İİK"nın 177. maddesindeki şartların gerçekleşmediğini ve müvekkilinin de borca batık olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının İİK"nın 160. maddesince ilk alacaklılar toplantısına kadar muhtemel iflas giderlerini ikmal ettiği ve davalı vekiline verilen 7 günlük süre içerisinde 49.158,91 TL borcunu ödemesi yolunda depo kararı verildiği, davalı şirketin depo kararı gereğini yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 6183 sayılı Yasa"nın 100/1. maddesi "Amme alacaklarının tahsili için İcra ve İflas Kanunu hükümleri dairesinde amme borçlusunun iflası istenebilir." hükmünü içermektedir. Anılan hükümde borçluya yönelik iflas talebinin takipsiz (doğrudan) ya da takipli başlatılması hususunda herhangi bir ayrım bulunmamaktadır. Kamu alacakları için de, alacaklı kamu kurumunun borçlusunu haciz veya iflas yolu ile takip etme hususunda seçim hakkı vardır. Eğer kamu alacağından dolayı alacaklı borçlusunu haciz yolu ile takip etmek isterse, bu takibin 6183 sayılı Kanuna göre yapılması gerekirken kamu alacakları için, alacaklı kamu kurumu, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması halinde iflas yoluyla takip yapmak isterse, bu takip 6183 sayılı Yasa"ya göre değil, İİK hükümlerine göre yapılmalıdır. Somut olayda, davacı ... tarafından borçlu davalı aleyhine iflas yoluyla adi takibin başlatılmasında ve mahkemece borca batıklığın araştırılmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Öte yandan, iflas yoluyla yapılan takipte davalı borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre iflas ödeme emri tebliğ edilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.