19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7379 Karar No: 2018/3335 Karar Tarihi: 22.03.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/7379 Esas 2018/3335 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir ticari işletmenin terk edilmesi suçu nedeniyle mahkumiyet hükmü vermiştir. Ancak zincirleme suçta aynı nev'den fikri içtimadan söz edebilmek için birden fazla bağımsız suçun bir araya gelmesi zorunludur ve ticareti terk suçu aynı ticari işletme için bir kez işlenebilen bir suçtur. Ayrıca, sanık hakkında bir başka dava dosyası da bulunduğu ve her iki dava dosyasının aynı ticari işletmeyle ilgili olup olmadığı tespit edilerek hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Son olarak, 2004 İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesi artık etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile ilgili olmadığı için uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemekte ve suçun işlenmesinden sonra uzlaştırmanın öncelikle uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri; TCK'nın 43/2 maddesi ve 2004 İcra ve İflas Kanunu'nun 354, 337/a maddeleridir.
19. Ceza Dairesi 2016/7379 E. , 2018/3335 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Zincirleme suçta suçların çokluğu söz konusu olduğundan TCK"nın 43/2 maddesinde düzenlenen aynı nev"iden fikri içtimadan söz edebilmek için öncelikle birden fazla bağımsız suçun, Kanun"da belirtilen istisnai durumlarda bir araya gelmesi zorunludur. Ticareti terk suçu aynı ticari işletme için bir kez işlenebilen bir suçtur. Zira aynı ticari işletmeyi Kanun"da belirtilen yükümlülüklere riayet etmeksizin birden fazla terketmek mümkün değildir. Burada mağdur sayısının fazlalığı temel cezanın tayini sırasında dikkate alınsa dahi, aynı nev"iden fikri içtima hükümlerinin uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. Temyiz davasına konu eylem nedeniyle, Ankara 2. İcra Ceza Mahkemesinin 16/10/2015 tarih ve 2015/24 E. 2015/302 K. sayılı kararıyla aynı sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün, Dairemizce 2016/14604 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucu 22.03.2018 tarihinde bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla, anılan dosyalar birleştirilerek her iki dava dosyasının aynı ticari işletmeyle ilgili olup olmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edildikten sonra aynı ticari işletmeyle ilgili eylemlerin tek suç oluşturacağı da gözetilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu, Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.