23. Hukuk Dairesi 2013/5986 E. , 2013/7210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlunun müvekkili kooperatif üyesi olduğunu, kooperatife birikmiş 13.985,00 TL aidat ve şerefiyeden kaynaklanan 11.332,00 TL olmak üzere toplam 25.317,00 TL borçlarını ödemediğinden hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlunun borcun varlığını inkar etmediği fakat borcun yargılamayı gerektirdiğinden bahisle takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatif üyesi olduğunu, borçlara, genel kurul kararlarına, çekilen kur"aya ve şerefiye ödemeye ilişkin müvekkiline tebligat yapılmadığından bunlara ilişkin bilgisinin olmadığını savunarak, haksız açılan davanın reddi ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama dosya kapsamına; uyulan bozma ilamına göre; yargılama aşamasında aidatın ödendiği, şerefiye alacağına ilişkin itirazın da haksız olması nedeniyle davalının takibe konulan aidat alacağı ile şerefiye alacağının kabul edilen kısmı üzerinden ayrı ayrı %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, şerefiye alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takip tarihinden itibaren %9"u geçmemek üzere değişen oranlarda yıllık faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, aidat ve şerefiye alacakları ile işlemiş faizlerine ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu aidat alacağının bozma öncesi, şerefiye alacağının ise bozma sonrası yargılama aşamasında ödenmesi ve davacı vekilinin bu meyanda davasını icra inkar tazminatı talebine hasretmesine, bu hususun taraf vekillerinin beyanlarından da anlaşılmasına göre, şerefiye alacağına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama giderlerinin de buna göre değerlendirilmesi gerekirken, bu hususların gözardı edilerek tahsil hükmü kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.