10. Hukuk Dairesi 2021/2078 E. , 2021/4796 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2020/119-2020/253
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına direnilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ile fer"i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemizin 04.11.2019 gün ve 2017/4884 E. - 2019/7976 K. sayılı bozma ilamına karşı "...Eldeki davada, davacı 02/09/1997-30/04/2000 tarihleri arasında 506 sayılı yasa kapsamında uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkememizce davalı işverenliğin Kuruma verdiği 02/09/1997 tarihli işe giriş bildirgesinin açıkça ve münhasıran uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin olarak verildiği ve davacının bildirgeyi imzaladığı, bu nedenle de sigortalılığının uzun vadeli sigorta kollarından değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle 506 sayılı yasanın 3/II-A maddesinin koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir. Yargıtay uygulamalarında yıllardır uzun vadeli sigorta kollarından bildirge verilmiş ve bildirgenin imzalı olması koşuluyla uzun vadeli sigorta kollarından sigortalı olma talebini içerdiği kabul edilmiştir. Mahkememizde görülen emsal nitelikteki bir çok dava eldeki davadaki gerekçelerle kabul edilmiş, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi"nin uygulamasını değiştirmesi yukarıda açıklanan hukuk güvenliği ilkesi ile çelişmektedir. Aynı koşullarda çalışan birçok kişi bu haktan yararlanırken davacının hakkından mahrum bırakılması hukuk devleti ilkesi ile de çelişmektedir. Açıklanan nedenlerle ve aşağıda gerekçelerle bozma ilamına karşı direnme kararı verilmiş" karar verilmiştir.
Direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373’ncü maddesinin (5). fıkrasında; “İlk Derece Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. (6) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2’nci maddedeki; “Bölge Adliye Mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir. Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Dairemizin bozmaya yönelik kararının yanılgıya dayalı olduğu anlaşılmakla, Dairemizin 04.11.2019 gün ve 2017/4884 E. - 2019/7976 K. sayılı ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
O halde, Dairemizin bozma ilamı kaldırılarak Mahkemenin direnme hükmü onanmalıdır.
SONUÇ: 1-Mahkemece verilen direnme hükmünün açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğu anlaşıldığından, Dairemizin 04.11.2019 gün ve 2017/4884 E. - 2019/7976 K. sayılı Mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin ilamının ortadan kaldırılmasına;
2-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 06.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.