Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/12116 Esas 2010/13684 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/12116
Karar No: 2010/13684
Karar Tarihi: 20.12.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/12116 Esas 2010/13684 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/12116 E.  ,  2010/13684 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BİSMİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 07/05/2010
    NUMARASI : 2009/1106-2010/186

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı, maliki olduğu 283 ada 7 parsel sayılı taşınmazını dava dışı oğlu olan N.. ve torunu davalı A.."in cebir, şiddet ve tehditleriyle davalı oğlu H.."e onunda davalı A." e ve A.."in de davalılar M.. Ş. ve H.."a temlik ettiklerini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat  isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davaların REDDİNE karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik  Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, ikrah hukuksal nedenine dayalı  tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine  karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın 23.01.2008 tarihinde satış yoluyla temlik edildiği, davanın ise 22.10.2009 tarihinde açıldığı  anlaşılmaktadır.
     Ne varki, uyuşmazlık konusu temlik nedeniyle davalı taraf hakkında cezai kovuşturma yapıldığı, Bismil Cumhuriyet Başsavcılığının 10.01.2010 tarihli kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,  ancak Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 10.03.2010 tarihli kararıyla anılan kararın kaldırıldığı, bu karara karşı Bismil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Kanun Yararına Bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; Boçlar Kanununun 53.maddesi hükmüne göre ceza mahkemesinin beraate ilişkin kararları hukuk hakimini bağlamaz ise de, mahkeme hükmünde belirlenen olgular yönünden bağlayıcı olacağı kuşkusuzdur. Diğer bir deyişle ceza kovuşturması sonucunda yapılacak işlem veya verilecek kararın eldeki davayı doğrudan etkileyeceği tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca,anılan kovuşturmanın ve dava açıldığı takdirde soruşturma sonucunun beklenmesi, orada toplanacak deliller saptanacak olgular ile eldeki davada toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.