![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2020/10337
Karar No: 2022/5185
Karar Tarihi: 19.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/10337 Esas 2022/5185 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/10337 E. , 2022/5185 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Hükümden sonra 24/11/2015 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2)... Kriminal Polis Laboratuvarınca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1) Sanıklar hakkında TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli iptal kararı ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına,” ibarelerinin yazılması,
2) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin kısmında yer alan “uyuşturucu maddelerin” ibaresinden sona gelmek üzere “ve ... Kriminal Polis Laboratuvarınca alınan tanık numunelerin” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Olay tutanağı, HTS kayıtları, ifade tutanakları ve dosya içeriğine göre; sanık ...'ın esrar yüklü araç ile yakalanmasından sonra ayrıntılı olarak öncü araçla ilgili bir bilgi vermediği, uyuşturucunun yakalandığı araçla ilgili inceleme yapan kolluk görevlilerinin sanık ...'a ulaştığı, bu sanığın ikinci ifadesinde ayrıntılı bilgi verdiği, tek soyut beyanın bulunduğu aşamada sanık ...'ün de hazırlık aşamasında 12/06/2014 tarihinde müdafii huzurunda verdiği ilk ifadede olayı ayrıntılı olarak anlattığı ve sanık ...'un ifadelerini teyit ederek olayın aydınlanmasında ve diğer ortakların eylemlerinin ortaya çıkmasında hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığından, bu sanık hakkında da TCK'nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olup, hükmün BOZULMASINA,19/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.