7. Ceza Dairesi 2014/16064 E. , 2015/20673 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 7 - 2013/9860
MAHKEMESİ : Reyhanlı 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2012/468 (E) ve 2012/715 (K)
SUÇ : 4926 sayılı Yasa"ya Muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
1-Dairemizin 26.03.2012 tarih ve 2009/419 E. - 2012/6438 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, anılan ilamın 1 numaralı bendinde belirtilen bozma nedeninin gereğinin yerine getirilmemiş olduğu da gözetilerek;
4926 sayılı Yasa"nın 34. maddesinde öngörülen 30 günlük yasal ön-ödeme süresi beklenmeksizin iddianame düzenlenerek dava açıldığı ve 4926 sayılı Yasa"nın 34. maddesinin son fıkrasında yer alan "Bu maddenin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, gümrük idaresince belirlenen değerdir." düzenlemesindeki "gümrük idaresince" ibaresinin hükümden önce 30.12.2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 18.09.2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, ön-ödeme önerisinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle açılan kamu davasının yargılaması sırasında tarafsız bilirkişinin belirlediği CIF değer üzerinden gümrük idaresine hesaplattırılan 30.10.2007 tarihli KEMTV"ndaki gümrüklenmiş değerin daha lehe olduğu gözetilerek, bu değer esas alınmak suretiyle yeniden ön-ödeme önerisi tebliğ edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği hususlarının düşünülmemesi,
2-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK"nun 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Yasa"nın sanık lehine olabileceği gözetilerek;
Olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden sonra 31.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun ilgili bütün hükümleri uygulanarak, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Bozma ilamı öncesinde, 03.07.2008 tarihli celsede, sanık müdafiine dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükümlülükler toplamı olduğu anlaşılan 10.640,00 TL"nın kamu zararı olduğunun bildirilmesi üzerine, zararın giderilmek istenmediği belirtilmiş ise de, bozma ilamı sonrasında, 04.07.2012 tarihli celsede, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden sanığa, bu kez isabetsiz şekilde 22.500,00 TL"nın kamu zararı olduğunun bildirildiği, her ne kadar sanık zararı karşılamayacağını beyan etmiş ise de, yargılama sonlanana kadar zararı giderme imkanına sahip olan sanığın miktar konusunda çelişkiye düşürülmek suretiyle yanıltıldığı gözetilerek;
Çelişki de giderilerek, sanığa, yeniden, dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükümlülükler toplamının kamu zararı olduğu bildirilerek, makul süre verilmek suretiyle ödeme için imkan tanınması ve sonucuna göre, gerektiğinde CMK"nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.