20. Hukuk Dairesi 2014/8945 E. , 2015/1225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ............... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ............. Köyü ............. Mevkii 221 ada 16 parsel sayılı 14851,55 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmaz, paylı olarak ..., ..., ..., ... ve ... adlarına; 221 ada 18 parsel sayılı 9784,66 m2 yüzölçümündeki tarla ve 221 ada 20 parsel sayılı 7814,71 2 yüzölçümündeki çayır nitelikli taşınmazlar ise, paylı olarak ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ve ... adlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tesbit edilmiştir.
Davacı ..............., 14.02.2008 tarihli dilekçesiyle, davalılar yararına zilyetlikle edinme koşullarını oluşmadığı iddiasıyla, taşınmazların tesbitinin iptali ve ............... adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli ............. Köyü 221 ada 16 sayılı parselin tesbitinin iptaline ve 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi gereğince ham toprak olarak ............... adına tapuya tesciline, çekişmeli 221 ada 18 ve 20 sayılı parsellerin ise tesbit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ............... ve davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 28/04/2011 tarih ve sayılı kararı ile hükmün 221 ada 16 sayılı parsel açısından onanmasına, 221 ada 18 ve 20 sayılı parseller açısından bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan daire kararında özetle; “İncelenen dosya kapsamı, keşif ve bilirkişi raporlarıyla çekişmeli ............. Köyü 221 ada 16 sayılı parselin kazandırıcı zamanaşaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyecek yerlerden olduğu belirlenerek, ...............nin bu parsele ilişkin davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı gerçek kişinin bu parsele ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle bu parsele ilişkin hükmün onanması gerekmiştir.
Davacı ...............nin, çekişmeli ............. Köyü 221 ada 18 ve 20 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğinden, çekişmeli parsellerin bulunduğu bölgede daha önce orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamadığı gibi, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda çekişmeli parsellerin 1986 yılı memleket haritasında beyaz renkli açık alan olarak nitelendirlidiği bildirildiği halde, 1986 yılından daha eski tarihli memleket haritasının bulunup bulunmadığı araştırılmamış, eski tahili hava fotoğrafları getirtilmemiş ve uygulanmamış, çekişmeli parsellerin mera sayılan yerlerden olup olmadığı yöntemince araştırılmamış, ...............nin iddiasına göre davalı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda taraf tanıklarının beyanlarına başvurulmamış, zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmamıştır. Mahkemece öncelikle, çekişmeli 221 ada 18 ve 20 sayılı parsellerle ilgili mera tahsis kararı bulunup bulunmadığı mera teknik ekibince çalışma yapılıp yapılmadığı, mera nitelikli vergi kaydı ve tapu kaydı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, olan kayıtlar getirtilmeli, başka köylerden çekişmeli parselleri bilen yeterince yaşlı yerel bilirkişilerin isimleri tesbit edilmeli, çekişmeli parselleri geniş çevresi ile birlikte gösteren kadastro krokisi, orijinal renk ve sembolleri içeren 1/5000 ölçekli paftasının, çekişmeli parsellerin komşuları olan parsellerin kadastro tesbit tutanakları ile var ise tesbitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtları, itirazlı olanlar ya da hükmen kesinleşenlerin dava dosyaları, mahkeme kararları ve bilirkişi raporları getirtilmeli, taşınmazların bulunduğu yerde orman tahdidi yapılıp yapılmadığı yapılmış ise kesinleşip kesinleşmediği ve hangi tarihte kesinleştiği araştırmalı, yapılmış ise orman tahdidine ilişkin ilgili tüm harita ve tutanaklar, en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları ilgili yönetimden getirtilmeli, daha sonra, serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan ve bir ziraat uzmanından oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, var ise mera nitelikli tapu ve vergi kayıtları ile belirleme ve tahsis ararları kayıtları yeterince yaşlı bilirkişiler marifetiyle uygulanarak, çekişmeli 221 ada 18 ve 20 sayılı parsellerin bu kayıtlar kapsamında kalıp kalmadığı, mera sayılan yerlerden olup olmadığı yöntemince saptanmalı, bu konuda belirlenen yerel bilirkişiler ve var ise taraf tanıları dinlenmeli, kesinleşmiş orman tahditi varsa, tahdit haritası ve tapulama paftası, orman bilirkişi ve fen bilirkişi eliyle sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, çekişmeli 221 ada 18 ve 20 sayılı parsellerin orman tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere en az 15-20 adet orman sınırı noktasını içirecek biçimde tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, dava tarihinden önce kesinleşmiş bir orman tahdidinin olmadığı belirlendiği takdirde, en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, 221 ada 8 ve 20 sayılı parsellerin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; l4.03.l989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, hâkim gözetiminde, 221 ada 18 ve 20 sayılı parsellerin dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu yapılmış ancak kesinleşmemiş ise fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, en az 15-20 adet orman sınır noktasını içeren ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yukarıda değinilen eski tarihli memleket haritası, amenajan planı ve hava fotoğrafı fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli 221 ada 18 ve 20 sayılı parsellerin konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, çekişmeli parsellerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı veya orman içi açıklığı olup olmadığı yönünde bilirkişilerin onayını taşıyan ve bilimsel verileri bulunan krokili rapor alınmalı, yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, çekişmeli 221 ada 8 ve 20 sayılı parsellerin orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, davacı tarafın dayandığı vergi kaydı yeterince yaşlı yerel bilirişi ve tanıklar marifetiyle yöntemince uygulanarak, kayıt kapsamı belirlenmeli, kayıt kapsamı dışındaysa, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki kısıtlamalar ve zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının araştırılmalıdır. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine; dava konusu ..................... İli, ................ İlçesi, ............. Köyünde kain 221 ada 18 ve 20 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ............... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılmış 2008 yılında kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, ayrıca, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazların orman ve mera sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 05/03/2015. gününde oy birliği ile karar verildi.