20. Hukuk Dairesi 2014/7304 E. , 2015/1224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ........ ve .......... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ......... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 1, 105 ada 3, 5 ve 6 parsel sayılı sırasıyla 15140,93 m², 6524,91 m², 9637,34 m² ve 44012.17 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden, maliklerinin bilinemediğinden söz edilerek tarla niteliğiyle davalı ..... adına tespit edilmişlerdir.
Davacı ..., 104 ada 1, 105 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazların dedelerinden kalan tapulu yerler olduğunu ve zilyetliğinde bulunduğunu belirterek tespitlerin iptaliyle adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın "tespit gibi orman niteliğiyle" ..... adına tesciline, 105 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... ile davalılar ..... vee ...... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 02/06/2011 tarih ve 2011/7157 - 6684 sayılı kararı ile; 105 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün onanmasına, 104 ada 1 parsel sayılıtaşınmaza ilişkin hükmün ise bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde bulunduğu belirtilerek karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın güneyinde yol ve devamında ....... Köyü tarım alanları bulunduğu, bu haliyle taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olmadığının anlaşıldığı, uzman orman bilirkişi kurulu raporuna göre eski tarihli memleket haritasında kısmen yeşil alanda göründüğü, ziraatçi bilirkişinin taşınmazın % 2 - 3 eğimli, tarla niteliğinde kıraç arazi olduğunu belirttiği ancak bu raporların mahkemece dikkate alınmadığı, yeni tarihli hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanmak suretiyle taşınmazın niteliği, konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığının saptanmadığı hususları açıklanarak; mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı hususunda yöntemine uygun araştırma yapılması; taşınmaz üzerinde tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı hususunun gözönünde bulundurulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiş; kabule göre de; "dava konusu 104 ada 1 sayılı parsel tarla niteliğiyle ..... adına tespit edildiği halde, hükümde tespit gibi denildikten sonra orman niteliğiyle ..... adına tesciline" karar verilmesinin de doğru olmadığı belirtilmiştir.
Bozma ilâmı sonrasında yapılan yargılama sırasında, davacı ... tarafından, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, 105 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan ve mahkemece verilen önceki tarihli hükmü, Dairenin 08.06.2009 tarih ve 2009/8493 - 9365 sayılı kararı ile benzer gerekçelerle ve "aynı tapu kaydına dayalı davaların birleştirilmesi" gereğine değinilerek bozulan dava dosyası, eldeki dava ile birleştirilmiştir.
Mahkemece bozma ilamlarına uyularak yapılan yargılama sonunda; .... ve ..... Yönetimi aleyhine açılan davaların kabulüne, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; 105 ada 6 ve 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin "kadastro tespit tutanaklarının iptaline", 105 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davacı "............", 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ..... ve ............. Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 104 ada 1 ve 105 ada 6 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilenler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiğine göre, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kadastro tespitine itiraza ilişkin olan davada, "kadastro tespitinin iptaline" karar verilmesi gerekirken, "kadastro tutanağının iptaline" karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacı ..."ın soyadının hüküm fıkrasında "........" olarak yazılması da doğru olmamıştır. Sözkonusu yanlışlıklar bozma nedeni ise de, düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı "Kadastro tespit tutanağının iptali ile” sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “kadastro tespitinin iptali ile” sözcüklerinin yazılmasına; yine, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yazılı "........" soyadının hükümden çıkarılarak yerine ".........." sözcüğünün yazılmasına ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine uyarınca hükmün, düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/03/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.