3. Ceza Dairesi Esas No: 2020/233 Karar No: 2020/3218 Karar Tarihi: 18.02.2020
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/233 Esas 2020/3218 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, kasten yaralama suçundan sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle açıklanması sonucu verilmiştir. Ancak kararın gerekçesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hükümleri doğrultusunda, sonuca etkili argümanların ve kanıtların açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiği ilkesine uyulmadan yazılmıştır. Ayrıca, mağdurun tedavi belgeleri ve raporları eksik incelenerek, yaranın yüzünde sabit iz niteliğinde bulunup bulunmadığının tespiti için uygun rapor alınmaması hatalı bir uygulamadır. Son olarak, kasti suçlardan verilen hapis cezasının, Anayasa Mahkemesi tarafından bazı ibarelerinin iptal edilmesi nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gereklidir. Kanun maddeleri olarak; 5271 sayılı CMK'nin 231/11, 141/3, 34, 230 ve 289. maddeleri, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi gösterilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2020/233 E. , 2020/3218 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜMLER : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1)Kasten yaralama suçundan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanması sırasında; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; Van de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararları gereğince, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa"sının 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK"nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Mağdur hakkında düzenlenen Tekirdağ Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 16.01.2012 tarihli raporunda ""...anterior rinoskopide septumun sola deviye olduğu, nazal mukozanın ödemli olduğu, nazal grafinin değerlendirilmesinde nondeplase nazal fraktür görüldüğü, yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kırığın hayat fonksiyonlarını HAFİF (1) derecede etkileyecek nitelikte olduğu..."" rapor edildiği, düzenlenen raporda yüz bölgesinde tarif edilen yara ile ilgili olarak yüzde sabit iz konusunda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla; mahkemece, katılanın tüm tedavi belgeleri ve raporları varsa grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne gönderilerek tarif edilen yaranın yüzünde sabit iz niteliğinde bulunup bulunmadığına ilişkin denetime elverişli rapor alınarak neticesine göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3)Kasti suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın dikkate alınmasına, 18.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.