6. Ceza Dairesi 2019/607 E. , 2020/3942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK.nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine, "eşit olarak tahsiline" şeklinde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasından “Sanıklardan eşit olarak tahsili” ifadesi çıkartılıp, yerine “Sanıkların neden oldukları giderlerden payları oranında tahsili” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-)Cezanın doğrudan sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir kişiselleştirme müessesesi olan ve TCK"nin 51. maddesinde düzenlenen “Erteleme” kararının verilebilmesi için kişinin,
a-)Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması,
b-)Suç işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir, şartına bağlanmıştır.
5237 sayılı TCK"nin 51.maddesi ile 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin koşulları ve sonuçları aynı değildir. CMK"nin 231. maddesi resen değerlendirilmesi zorunlu bir düzenleme iken, TCK"nın 51. maddesi talep halinde değerlendirilir.
Ancak; her ikisi arasında ortak nokta mahkemenin sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatına ulaşması kuralıdır.
Bu nedenle önce CMK"nin 231. maddesinde düzenlenen koşulların bulunup bulunmadığının (gereğinde CMK"nin 231. maddesinin 9. fıkrası koşulları) değerlendirilip, olumsuz sonuca ulaşıldığı takdirde, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin TCK"nin 51. maddesi yönünden değerlendirmenin denetime olanak verecek biçimde ayrı ayrı yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek takdiri gerekir.
Mağdur zararının giderildiği kabul edilen somut olayda;
UYAP sisteminden alınan adli sicil kaydında, daha önce kasıtlı suçtan hakkında verilmiş herhangi bir mahkumiyet hükmü ve dosyaya yansıyan başka bir olumsuz kişiliği izlenemeyen; 25.10.2018 günlü oturumda hazır bulunan savunmanınca “Lehe hükümlerin uygulanması talep edilen”; kendisine sorulması üzerine ise; “CMK.nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinden yararlanmak istediğini” beyan eden sanık ... hakkında, yukarıda anılan yasal düzenlemelerin koşullarının oluşup oluşmadığının denetime olanak verecek şekilde karar yerinde gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) TCK"nin 168/3. maddesinin 31/3. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı Kanunun 61. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.