2. Ceza Dairesi 2011/38630 E. , 2013/29189 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 4 - 2009/135945
MAHKEMESİ : Seydişehir Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2009
NUMARASI : 2008/329 (E) ve 2009/21 (K)
SUÇ : Görevliye hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1) Sanık hakkında katılan M.. K.."ya karşı telefonla hakaret ettiğinden dolayı açılmış bir dava bulunmadığı ve katılanın avukat katibi olması nedeniyle kamu görevlisi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden, ek savunma hakkı verilmesiyle yetinilerek sanığın katılana yönelik telefonla hakaret ettiğinden bahisle hükümlülüğüne karar verilmesi,
2) Sanık hakkında katılan M.. K.."ya karşı telefonla hakaret ettiğinden dolayı dava açılmaması karşısında, sanığın olay günü katılan M.. K.. ile müşteki A.. G.."ye yönelik hakarette bulunması nedeniyle hakkında TCK"nun 43. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken sanığın eyleminin her bir mağdura yönelik olduğunun kabulü ile ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
3) Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.
Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK"nın 125/1 maddesinde, hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, yasada hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi nedeniyle, seçenekli yaptırımlardan neden hapis cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,
4) Uygulama sırasında sanığın katılan M.. K.."ya yönelik eylemi ile ilgili 5237 sayılı TCK"nun 61/5. maddesine aykırı olarak, 43. maddesinin 125/4. maddeden önce tatbik edilmesi,
5) Suç için, yasada, kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı ceza(hapis cezası) ve para cezası seçenekli olarak öngörülmüş olup da, mahkemece özgürlüğü bağlayıcı cezaya (hapis cezasına) hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez(Yeni TCY.m.50/2). Bu durumda, yasada yalnızca adli para cezasına çevrilemeyeceği belirtildiği için, önlemlere çevrilebilir.
TCY.nın 125/3-a maddesindeki suç tanımında, hapis cezası ile adli para cezası seçenekli olarak öngörülmüştür. Mahkemece hapis cezasına hükmedilmesine karşın, bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi suretiyle aynı Yasanın 50/2.maddesine aykırı davranılması,
5) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda dosyaya yansıyan maddi bir zararın da belirlenemediği gözetilerek, sanığın adli sicil kaydına esas mahkumiyetin engel oluşturup oluşturmadığı da araştırılarak, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “mağdurun uğramış olduğu zararı gidermediği” biçimindeki, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ile O yer C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.