11. Hukuk Dairesi 2011/15584 E. , 2013/500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.10.2011 tarih ve 2010/524-2011/320 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının ..."nin % 50"şer ortağı olduklarını, şirketin kuruluşundan bugüne kadar fiili ve resmi idaresini davalının yerine getirdiğini, davalının son yıllarda şirketi zarara uğratan eylemleri nedeni ile şirketin mali sıkıntıya girdiğini, davalının şirketin parasını kendi şahsi hesaplarına aktardığını, ayrıca şirketin ticari mallarını faturasız satarak şirketi zarara uğrattığını, davalının eşine ve çocuklarına gayrimenkul bağışladığını, müvekkilinin şirketten 670.000,00 TL alacaklı olduğunu, ancak şirketin bu alacağı karşılayacak mal varlığının bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000,00 TL"nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ..."nin şirket malvarlığını kaçırmaya çalıştığının ortaya çıkması üzerine ortaklar arasında husumet çıktığını, davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, şirket kayıtlarının denetime açık olup bugüne kadar davacının herhangi bir itirazının bulunmadığını, davacının dava açma hak ve yetkisinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların ..."nde eşit oranda hisseye malik oldukları ve her birinin şirketi münferiden temsile yetkili bulunduğu, davalının şirketin zararına hareket ettiğine ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı limited şirketin %50 pay oranında ortağı ve müdürlerinden biri olan davalının sorumluluğuna dayalı tazminat davasıdır. Mahkemece, davalının davacı şirket zararına hareket ettiğini kanıtlar delil bulunmaması gerekçe yapılarak hüküm kurulmuştur.
Somut olayda, davacı şirketin defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan ve karara dayanak yapılan rapor ile. davacı şirkette yapılan tüm ticari ve idari faaliyetlerin şirketi münferiden temsile yetkili davacı ve davalı iki ortağın bilgisi dahilinde yapılmış olduğu belirtilmiş ise de, davacı vekili tarafından anılan bilirkişi raporuna somut sebepler gösterilerek ciddi itirazlar yapılmıştır.
Bu durum karşısında, davacı vekilinin delil listesinde ve temyiz dilekçesinde bahsi geçen banka kayıtları ilgili yerlerden celbedilip, davacı şirket hesabından düzenli olarak davalının şahsi ödemelerinin yapılıp yapılmadığı tespit edilerek, taraflar arasında yargılaması devam etmekte olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/327 Esas sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporu da değerlendirilerek davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının tek tek karşılanması için ek bilirkişi raporu veya gerektiği takdirde üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmadan ve karar yerinde bu itirazlar tartışılmadan yazılı şekilde, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.