9. Hukuk Dairesi 2008/16751 E. , 2010/4935 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma
ücreti, hafta tatili ücreti, kötüniyet tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini
istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan Mustafa Demirci ve 3.7.5. İnşaat Turizm San Tic Ltd Şt avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1)Hükmü temyiz eden davalılardan İsdem İnşaat Taahhüt San. ve Dış Tic.Ltd.Şti.nin temyizden feragat yetkisi olan vekili tarafından verilen 30.01.2009 tarihli dilekçe ile temyizden feragat edildiği belirtildiğinden, bu davalı yönünden temyiz isteminin temyizden feragat nedeni ile REDDİNE;
2)Diğer davalıların temyizine gelince:
a)1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b) Davacı, davalılara ait işyerinde çalışmakta iken, işyerinin değişmediği, kanuna karşı hile yolunu kullanarak, sırf haklarını engellemek amacı ile yazılı işyerlerine girdi çıktı işlemi yapıldığını, feshin haksız ve kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek kötü niyet tazminatı isteğinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı isteğin yerinde olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş güvencesi kapsamında olmadığı, sigortasının eksik yatırıldığı, iradesi dışında davalı şirketler arasında girdi çıktısının yapıldığı, muvazaalı olarak işçilik alacaklarının kaçırılmaya çalışıldığı, işverenlerin iyiniyetli olmadığı, kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile istek hüküm altına alınmıştır.
Kötüniyet tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığı taraflar arasında tartışmalıdır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi taktirde, fesih hakkı kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işverenin 17. madde uyarınca bildirim sürelerine ait ücretin 3 katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.
Kötüniyet tazminatına hak kazanma ve hesabı yönlerinden 4857 sayılı İş Kanunu önemli değişiklikler getirmiştir. Öncelikle 17. maddenin 6. fıkrasının açık hükmüne göre, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
1475 sayılı İş Kanununda, “işçinin sendikaya üye olması, şikayete başvurması” gibi sebepler kötüniyet halleri olarak örnekseme biçiminde sayıldığı halde 4857 sayılı İş Kanununda genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikayet etmesi, dava açması veya şahitlikte bulunması nedenine bağlı fesihlerin kötüniyete dayanmaktadır.
Tazminatın hesabı da 4857 sayılı İş Kanunu ile açıklığa kavuşturulmuştur. Kötüniyet tazminatı ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarı olarak belirlenmiş ve ayrıca ihbar tazminatının ödenmesinin gerektiği kurala bağlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunun 17. maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötüniyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır(Yargıtay 9.HD. 12.6.2008 gün 2007/ 21422 E, 2008/ 15336 K).
Somut olayda, mahkemenin gerekçesinde belirttiği durumlar kötü niyet tazminatının unsurlarını oluşturmamaktadır. İşyerinde yapılan işlemlerin usulsüz olması yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda kötü niyet tazminatı koşullarını gerçekleştirmediğinden söz konusu isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm altına alınmış olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.