6. Ceza Dairesi 2019/574 E. , 2020/3938 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma, hakaret, mala zarar verme, kasten yaralama, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet, karar verilmesine yer olmadığına
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/12/2015-01/02/2019 günlü tebliğnameleri ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yasal süreden sonra ve hükmedilen cezaların süresine göre, sanık ... savunmanınca yapılan duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince REDDİNE,
I-Sanık ... hakkında nitelikli yağma, hakaret ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53.maddesinin uygulanması yönünden Anayasa Mahkemesinin, TCK"nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının ve 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 10.maddesi ile yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık ...’un tekerrüre esas alındığı anlaşılan Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/776-2010/726 sayılı kararının (kararda 2007/766-2010/226 olarak esas ve karar numarasının sehven yanlış yazıldığı) Uyap’tan yapılan incelemesinde, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20.11.2012 günlü, 2012/23649-19864 sayılı ilamıyla; davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında söz konusu kararın tekerrüre esas alınamayacağı, bu ilam yerine sanığın adli sicil kaydında yazılı mahkumiyetlerinin içinde en ağırı olan Tokat Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05.11.2009 kesinleşme tarihli ve 2007/18-146 sayılı kararının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanlarının ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından tekerrür ile ilgili bölümden "Sanığın sabıka göre 16 Asliye Ceza Mahkemesinin 05.10.2010 tarih ve 2007/766 esas, 2010/226 sayılı ilamı nazara alınarak” cümlesi çıkarılarak, yerine “Sanığın Tokat Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/18-146 sayılı kararı ile 23 yıl 14 ay 1 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ve bu ilamın tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
1-5237 sayılı TCK"nin 268/1. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için; işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak o kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için kullanması gerektiği, somut olayda; sanığın katılana kendisini ... olarak tanıtma şeklindeki eyleminin kendi kimliğini gizlemek niteliğinde olduğu, yasal unsurları itibariyle oluşmayan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Sanık ...’un tekerrüre esas alındığı anlaşılan Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/776-2010/726 sayılı kararının (kararda 2007/766-2010/226 olarak esas ve karar numarasının sehven yanlış yazıldığı) Uyap’tan yapılan incelemesinde, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20.11.2012 günlü, 2012/23649-19864 karar sayılı ilamıyla; davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında söz konusu kararın tekerrüre esas alınamayacağı, bu ilam yerine sanığın adli sicil kaydında yazılı mahkumiyetlerinin içinde en ağırı olan Tokat Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05.11.2009 kesinleşme tarihli ve 2007/18-146 sayılı kararının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-5237 sayılı TCK’nin 53.maddesinin uygulanması yönünden Anayasa Mahkemesinin, TCK"nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının ve 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 10.maddesi ile yapılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanlarının ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.