Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/6257 Esas 2014/5346 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/6257
Karar No: 2014/5346
Karar Tarihi: 21.04.2014

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/6257 Esas 2014/5346 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın reşit olmayan biriyle cinsel ilişki suçundan düşmesine ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan beraat etmesine karar verdi. Mağdurenin rızası ile gece vakti sanığı eve alması nedeniyle konut dokunulmazlığı suçunun mağdurunun büyükbabası ve babaannesi olduğu belirlendiği için, mağdur ve vekilinin bu suç için kamu davasına katılma hakkı olmadığı vurgulandı.
Mahkeme, mağdurun farklı ve çelişkili ifadeleri nedeniyle suçun ne zaman işlendiği konusunda sanık lehine değerlendirilmesi gereken şüpheli bir durumun olduğunu belirtti. Delillerin takdir edilmesinde usul ve kanuna uygunluğunun tespit edilmesi nedeniyle karar onandı. Türk Ceza Kanunu'nun madde 103 ve 134 hükümleri müeyyide olarak belirtildi.

14. Ceza Dairesi 2012/6257 E. , 2014/5346 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan düşme, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Mağdurenin rızası ile gece vakti sanığı eve alması karşısında konut dokunulmazlığının ihlali suçunun mağdurlarının evde yaşayan diğer bireyler olan mağdurenin babaannesi ve büyükbabası olduğu anlaşılmakla, mağdure ve vekilinin bu suç yönünden kamu davasına katılma hakkı bulunmadığından temyiz isteminin CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
30.12.2009 olan karar tarihinin gerekçeli karar başlığında 15.07.2009 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Mağdurenin tüm aşamalarda birbirinden çok farklı değişik ve çelişkili beyanlarda bulunduğu, bu bağlamda; eylemin başlama tarihi konusunda da soruşturmada savcılıkça 13.05.2008 tarihinde alınan ifadesinde tarihten 3 yıl önce sanığın kendisi ile ilişkiye girdiğini beyan etmesine karşın, 14.10.2009 tarihli duruşma beyanında kendisinin lise 1. sınıfa giderken yaklaşık 2 yıl kadar önce eylemin olduğunu beyan ettiği ve bu çelişkili beyanlar karşısında, suçun mağdurenin 15 yaşını doldurmasından önce mi, yoksa sonra mı işlendiği hususunda sanık lehine değerlendirilmesi gereken şüpheli bir durumun bulunduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen düşme hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.