2. Ceza Dairesi Esas No: 2013/35317 Karar No: 2013/29123 Karar Tarihi: 09.12.2013
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2013/35317 Esas 2013/29123 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında, sanığın iş yerinden hırsızlık yapması sonucu açılan davada, hırsızlık yanı sıra mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarını da işlediği tespit edilmiştir. Ancak, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçları yönünden dava zamanaşımı süresinin geçmiş olması sebebiyle bu suçlar açısından karar düşürülmüştür. Hırsızlık suçu kapsamında ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b,143. maddeleri uyarınca 15 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolmadığı belirlenmiş ve sanık bu suçtan suçlu bulunarak cezalandırılmıştır. Ayrıca, suçun gece vakti işlenmesi suçun nitelikli hallerinden biri olarak tanımlanmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b,143, 151, 116/4,66/1-e,67/3-4, ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 493/1.
2. Ceza Dairesi 2013/35317 E. , 2013/29123 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2012/225613 MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 26/05/2010 NUMARASI : 2010/56 (E) ve 2010/274 (K) SUÇ : Hırsızlık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b,143. maddelerine uyan hırsızlık suçunda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK"nın 143.maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin, suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâllerinden olup aynı Kanun"un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı süresinin hesabında dikkate alındığında, sanığın 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b, 143/1.maddelerine uyan hırsızlık suçundan aynı Yasa"nın 66/1-d maddesinde öngörülen 15 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolmadığı belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde; Bozma üzerine yapılan yargılamaya,toplanan delillere,gerekçeye,hakimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı,5237 sayılı TCK"nın 142.maddesinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesinde yer alan suçunun ögelerinin farklı olduğu; sanığın olay gecesi 01.30 sıralarında müştekinin işyerinin muhkem olduğu belirlenen kapı kilidini kırarak içeri girip pek fahiş değerde olduğu anlaşılan 37 ekran TV ve kumandası,bir adet bilgisayar monitörü ve kasası ile bir adet faks cihazını çalması şeklinde gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b,143 ve 168. maddelerine uyan hırsızlık suçunun yanı sıra, aynı Kanunun 151/1. ve 116/2-4. maddelerine uyan mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarını da oluşturduğu,mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçları yönünden 5237 sayılı TCK"nın 151,116/4,66/1-e,67/3-4.maddeleri uyarınca hesaplanan zamanaşımı süresinin suç ve inceleme tarihleri itibariyle geçmiş bulunması nedeniyle bu iki suç açısından davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinden 5237 sayılı TCK. hükümleri uyarınca verilecek olan kararın sanık lehine sonuç doğuracağı gözetilerek karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş,sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA,09/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.