Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/4519 Esas 2014/16433 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4519
Karar No: 2014/16433
Karar Tarihi: 26.5.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/4519 Esas 2014/16433 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/4519 E.  ,  2014/16433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/09/2013
    NUMARASI : 2012/698-2013/362

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı tarafından hakkında yapılan ve 15.000 Euro bedelli banka havalesine dayanan icra takibinden kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece,davanın kabulü ile, takibe konu 1500 Euro tutarındaki banka dekontundan dolayı davacının davalı ve takip alacaklısı E.. Y.."a borçlu olmadığını tespitine, icra inkar tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, 15.000 Euro bedelli banka havalesine dayanan icra takibinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
    Somut olayda, davacının davasının özetlenmesinde ve gerekçenin tartışılmasında dava ile ilgili olmayan hususların yer aldığı başka dosyalara ilişkin gerekçelerden kopyalanıp iş bu dosyaya aktarma hatası yapıldığı, Böylece kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmıştır.
    Bu husus, az yukarda açıklanan kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup mahkemece, 10.4.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gereklidir.
    2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.