22. Hukuk Dairesi 2015/63 E. , 2016/6939 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kıdemli işçi teşvik primi, ilave tediye, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile gece çalışma zammı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işverene ait işyerinin çay ocağında ocakçı olarak çalıştığını ve iş sözleşmesini emeklilik sebebi ile feshettiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile kıdemli işçiliği teşvik primi, ilave tediye, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ve gece çalışma zammı alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını ve davacının tüm hak ve alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacı işçinin dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Genel tatil ve hafta tatili alacakları bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.
Somut olayda, işçi imzasını içermeyen puantaj kayıtlarına itibar edilerek dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının reddedildiği anlaşılmaktadır. Ancak Dairemizin 2015/ karar sayılı dosyasında işçi imzasını içermeyen puantaj kayıtlarının yeniden değerlendirilmesinde; işçi imzasını içermeyen ve tek taraflı şekilde işverence düzenlenmiş olan puantaj kayıtlarına itibar edilmemesi gerektiği görüşü benimsenmiştir. İmzasız puantaja göre dava konusu alacakların reddi isabetsiz ise de, davacı tanıklarının da davalı aleyhine dava açtıkları ve somut davada çıkacak sonuçtan menfaat elde edecekleri de tartışmasız olduğundan başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımına itibar edilmesi de mümkün değildir. Bu sebeple, dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları bakımından davalı tanık anlatımları ile sonuca gidilmelidir. Zira davalı tanıklarının da dava konusu alacakların varlığını kısmen doğrulayan beyanları bulunmaktadır. Ayrıca dosyada işçi imzasını taşıyan bir kısım puantaj kaydı da bulunduğu anlaşılmakla, kayıt olan dönem yönünden imzalı kayda göre sonuca gidilmelidir. Dosya içindeki bordrolar imzasız olup, davalının bir kurum olması sebebi ile bordroda tahakkuk ettirilen miktarların ödendiğinin peşinen kabul edilmesi de isabetli olmamıştır. Dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacakları işçi imzasını taşıyan puantaj kaydı bulunan dönem bakımından kayda göre, kayıt olmayan dönem bakımından ise davalı tanık anlatımlarına göre hesaplanmalı ve davacının ücretini aldığı bankadan banka hesap hareketleri celp edilerek, bordroda tahakkuk ettirilen fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin ödendiğinin tespiti halinde ödenen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.