Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6316
Karar No: 2019/3813
Karar Tarihi: 08.04.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/6316 Esas 2019/3813 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/6316 E.  ,  2019/3813 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım
    BİRLEŞEN 2011/199 Esas Sayılı Dosya
    DAVALILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...
    DAHİLİ DAVALI : ...

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın birleşen davanın husumet yokluğu sebebi ile reddine, asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    KARAR

    Davacı vekili, 4364 ada 10 parsel sayılı vekil edeni adına kayıtlı taşınmaza, davalılar tarafından yapılmış bulunan 4364 ada 9 ve 6 parsellerdeki yapıların taştığını belirterek haksız müdahalelerin men"ine ve yapıların kal"ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili; taşkınlık var ise bile bunun sebebinin imar uygulamasından kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece birleşen davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine; asıl davanın kabulü ile taşkın yapıların kaline karar verilmiş olup; hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.
    Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; dava konusu yapılardaki taşkınlığın oluşmasının sebebinin imar uygulamasından kaynaklandığı görülmüştür.
    Bilindiği üzere, yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı, üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus ...nin 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Ancak, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı Yasanın 1605 sayılı Yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3194 sayılı İmar Yasasının 18. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş, bazı durumlarda yapı, üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı ya da ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı sağlanmıştır.
    Öte yandan, zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır.
    2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik 10/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
    Gerçekten, bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur.
    Açıklanan bu ilke ışığında;
    1. Harita Teknikeri Mehmet Günay tarafından hazırlanan fen bilirkişisi raporunda D ile gösterilen yere ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde; raporda D ile gösterilen taşkınlığı oluşturan ve yıkılması gerekli kısım dışında kalan yerlerin ancak esaslı tadilat sonucu kullanılabilecek olduğu belirtildiğinden, mahkemece bilirkişiler aracılığıyla esaslı tadilat bedelinin de belirlenip, bu bedelin de davacı tarafa depo ettirilmesi gerekirken, sadece taşkın kısmın yapı bedelinin depo ettirilmesi doğru görülmemiştir.
    2.Harita Teknikeri Mehmet Günay tarafından hazırlanan fen bilirkişisi raporunda F ile gösterilen yere ilişkin temyiz itirazının incelenmesine gelince; raporda F ile gösterilen kısmın yıkılması halinde geriye kalan yapının kullanılamayacağı belirtildiğine göre, yine mahkemece bilirkişiler aracılığı ile F ile gösterilen tek katlı evin tamamının değerinin hesaplattırılarak, davacıya bu bedelin depo ettirilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde sadece taşkın kısmın bedelinin depo ettirilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi