MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında ...... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 702 parsel sayılı 20.700 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 11790 ada 2 parsel numarasıyla ve 20.351,29 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı ... İdaresi, uygulama kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazın sınırında bulunan ormanın sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalıya ait 11790 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı, parselin bir kısmının kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı iddiasına dayanarak kadastro mahkemesinde dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda yenileme kadastrosu tespitine itiraza ilişkin davanın reddine, taşınmazın yenileme tespitindeki gibi 20351,29 m2 yüzölçümüyle tapuya tesciline ve davacının mülkiyet ve tasarruf iddiasına yönelik davasının görev yönünden reddine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi ile davacı vekilinin talebi üzerine mülkiyet iddiası yönünden açılan dosya görevli ve yetkili ....... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
...... Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, çekişmeli 11790 ada 2 sayılı parselin, fen bilirkişisinin 03/05/2013 tarihli rapor ve ek 3 adlı krokisinde (A), (B), (C), (D), (E), (F) ve (G) harfleri ile gösterdiği 305,75 m2"lik alanın tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede, 2005 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu ise, 1972 yılında yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince temyiz eden davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.