17. Hukuk Dairesi 2016/13222 E. , 2017/10100 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının işleten/sürücüsü olduğu aracın yaptığı kazada yaralanıp maluliyete uğrayan dava dışı 3.kişiye 10.478,00 TL. maluliyet tazminatını 27.08.2010"da ödediklerini, davalı aracının ... poliçesi olmadığından yaptıkları ödeme için davalıya rücu haklarının bulunduğunu, bu kapsamda başlatılan ilamsız ... takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptalini ve % 40 ... inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davalının dava dışı 3. kişinin zararını giderdiğini ve 26.04.2007 tarihli protokol gereği 23.05.2007"de 15.000,00 TL. ödediğini, bu ödeme ile dava dışı..."in ceza davasındaki şikayetinden vazgeçtiğini ve davanın düştüğünü, bu kişinin maddi ve manevi zararlarının tamamının karşılandığını ceza yargılamasında beyan ettiğini, davacının ödeme yaptığı 3. kişiye davalının yaptığı ödeme gözetildiğinde davacının rücu hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu kazada yaralanıp zarar gören ... adlı kişinin maddi ve manevi zararına karşılık davalı tarafından 15.000,00 TL"nin elden ödendiği, kazadan doğan zararı karşılayan davalıya davacının rücu edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu cismani zarara uğrayan dava dışı 3. kişiye ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarar sorumlusu olduğu iddia olunan araç maliki/ sürücüsü davalıdan rücuen tahsili için başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalıya ait aracın kaza tarihini kapsayan trafik ... poliçesinin bulunmaması nedeniyle, kazada maluliyete uğrayan dava dışı ..."nin davacıya başvurması üzerine, davacı Güvence Hesabı"nın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14/2-b maddesi ve Güvence Hesabı Yönetmeliği"nin 9/1-b maddesi gereği, 27.08.2010 tarihinde 10.478,00 TL. işgöremezlik tazminatı ödediği; daha sonra, Güvence Hesabı Yönetmeliği"nin 16/1-a maddesi gereği, ödediği bu bedelin rücuen tahsili için davalı aleyhine ... takibi yaptığı, davalının itirazı üzerine duran takibe devam edebilmek için de eldeki davayı açtığı, dosya kapsamı ile sabittir.
Davalı tarafın, dava dışı 3. kişinin zararlarını bizzat kendisinin giderdiği yönündeki savunmasına ve bu savunmanın ispatına ilişkin delillerine itibar eden yerel mahkeme ise, kazada zarar gören 3. kişinin zararlarını davalının giderdiğini kabul etmiş, işbu sebeple de davacının davalıya rücu hakkının bulunmadığını kabul ederek hüküm tesis etmiştir.
Kazada cismani zarara uğrayan ... tarafından davacıya başvuru yapılması üzerine, davacı yasadan kaynaklanan ödeme yükümlülüğü nedeniyle 3. kişiye tazminat ödemesi yapmıştır. Davacı, ödemeyi yapmadan önce (01.07.2010 tarihli yazısıyla), haksız ödemelerin önüne geçilebilmesi bakımından, kazada yaralanan 3. kişiye ödeme yapıp yapmadığı hususunu davalıya sormuş ve yapılmış ödeme varsa bildirilmesini davalıya ihtar etmiştir. Davacı tarafından gönderilen bu ihtarname davalıya 12.07.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafından herhangi bir ödeme bildirimi yapılmadığı için, davacı tarafça tazminat ödemesi 27.08.2010 tarihinde yapılmıştır. Davalı tarafın, 26.04.2007 tarihli protokol gereği, kazada yaralanan 3. kişiye ödeme yaptığını savunduğu da dikkate alındığında; davacı tarafından kendisine gönderilen ihtarname tarihinden önce ödeme yaptığını savunan davalının, bu ödemesini davacı Güvence Hesabı"na bildirmesi gerekirken, bu bildirimi yapmayıp davacının mükerrer ödeme yapmasına sebep olduğunun kabulü gerekir.
Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre; yasal olarak zorunlu olan trafik sigortasını yaptırmayan davalıya ait aracın sebep olduğu kaza nedeniyle, tamamen yasadan kaynaklanan yükümlülüğü gereği ödeme yapmak zorunda kalan davacıya yapılan başvurunun tarihi; davacının ödeme yapmadan önce, yaptığı ödeme varsa bildirmesi konusunda davalıya gönderdiği ihtarnamenin tarihi; davalının, yaralanan 3. Kişiye ödeme yaptığını savunduğu tarihin, davacının ödeme yaptığı tarihten ve davalıya gönderdiği ihtarnamenin tarihinden daha önceki bir tarih olduğu; kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen, yaptığını
savunduğu ödemeyi davacıya bildirmeyip, davacının ödeme yapmasına neden olan davalının kusuru nedeniyle davacının ödeme yapmak durumunda kaldığı; davacının davalıya rücu hakkının yasadan kaynaklanan bir hak olduğu hususları hep birlikte göz önünde bulundurulmak suretiyle; davacının davalıya rücu hakkının bulunduğu ve davalının savunduğu ödemesinin davacının rücu hakkını ortadan kaldırmayacağı kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 6.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.