17. Hukuk Dairesi 2016/1113 E. , 2017/10099 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ile davalı ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu traktörün, davacı ..."ın idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kazada, davacı ..."nin ağır biçimde yaralanıp işgöremez hale geldiğini; davacı ..."ın da kazada ağır yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, davacı ... için 5.000,00 TL. maddi ve 12.000,00 TL. manevi tazminatın, diğer davacılar için toplam 22.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden (... için dava) işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 11.09.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 6.457,18 TL"ye yükseltmiş; yargılama sırasında, davacı ..."nin ölümü üzerine mirasçısı olan diğer davacılar tarafından davaya devam edilmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 6.457,18 TL. maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı ...
şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine; davacı ... için 6.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL. ve davacı ... için annesi ve kendisinin yaralanması nedeniyle toplam 7.000,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ..."ten müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacı ..."nin maluliyeti nedeniyle maddi tazminata ilişkin, Dairemiz yerleşik uygulamalarına uygun hesaplamaları içeren, konusunda uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı ... ve ... lehine manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (eski BK 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dilekçesiyle, davacı ... için, davaya konu kaza sonucu uğradığı cismani zarar nedeniyle maluliyet tazminatı ve manevi tazminat isteminde bulunulmuş; yargılamanın devamı sırasında 21.02.2014 tarihinde davacı ... vefat etmiştir. Davacı ... için talep edilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden, mirasçısı sıfatıyla diğer davacılar tarafından davaya devam edildiği, davacılar vekilinin 14.03.2014 tarihli dilekçesiyle mahkemeye bildirilmiş olmasına rağmen, mahkeme tarafından ölü kişi hakkında hüküm tesis edilip alacağa karar verildiği görülmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 27/1. maddesi gereğince, gerçek kişiler yönünden maddi hukuk makımından hak ehliyeti ve usul hukuku bakımından da taraf ehliyeti ölümle son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen ve mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar ise tarafın ölümü ile konusuz kalmaz, bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir.
İfade olunan bu hususlar karşısında mahkemece; davanın devamı sırasında ölen davacı ..."nin davada taraf olma ehliyetinin son bulduğu, davacının malvarlığına ilişkin olan tazminat haklarının mirasçılarına geçtiği, ölenin mirasçısı olan dava içindeki davacılar tarafından davaya devam edildiğinin bildirildiği gözetilerek, davacı ... için belirlenen maddi ve manevi tazminatın davacı ... ve ... lehine hüküm altına alınması gerekirken, hatalı biçimde ölü kişi lehine hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacı ..."nin ağır şekilde yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, bu davacı için manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu, davacı ..."nin cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının kazada hiçbir kusurunun bulunmaması, davalı sürücünün kazada tam kusurlu olması, davacının kaza sonucu % 100 maluliyete uğraması nedeniyle oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı ... yönünden hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha ... manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.202,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... ve ..."ndan alınmasına 06/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.