MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Hasımsız olarak görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/06/2011 tarih ve 2010/455-2011/340 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ve grup şirketlerinin müşterek muhasebe ve arşiv deposu olarak kullanılan binada 09.11.2010 tarihinde veya daha öncesinde hırsızlık meydana geldiğini, tüm grup şirketlerine ait muhtelif yıllara ilişkin satış faturaları, müşteri dekontları, mahsup, tahsil, tediye fişleri ve ekindeki evrak, yevmiye, kebir, envanter ve kasa defterlerinin, personel sicil dosyalarının, SSK muhtasar dosyalarının, tahakkuk ve ödeme dekontlarının, vergi iade zarfları ile maaş bordrolarının çalındığını, grup şirketlerinden ...’nin devam eden bir davasında mahkemenin istediği evrakın arşivden çıkartılması için depoya gidildiğinde deponun boş olduğunun görülmesi üzerine olayın kolluğa bildirildiğini ileri sürerek, zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu depoda davacı dahil birden çok şirketin muhasebe evrak ve defterlerinin bulunduğu, tanık anlatımları ve olay yeri inceleme tutanağına göre, deponun mahalle içinde bir yerde bulunduğu, buranın ön girişinin caddeye, arka girişinin sokağa baktığı, ön girişin otomatik kepenkli ve kapalı olduğu, genel görünümünün normal durumda bulunduğu, arka giriş demir kapısının da kapalı ve normal olduğu, kilit kırılma ya da cam kırılması gibi bir hadisenin, zorlamanın bulunmadığı, bodrum kat içi ve depoya bakan tüm pencerelerin tamamen tozla kaplı olduğu, pervaz yüzeylerinde dahi temas izinin bulunmadığı, kolluktaki ifade tutanaklarına göre 3 kamyon olacak evrakın bir kerede çalınmasının mümkün olmadığı, maddi değeri bulunmayan evrak ve defterlerin tamamının hırsızlar tarafından büyük bir araçla kimse görmeden çalınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, hırsızlık iddiasının ispatlanamadığı, arka kapının kilidinin de bulunmadığı göz önünde tutulduğunda davacının basiretli bir tacir gibi defter ve belgelerini saklamada özensiz davrandığı, grup şirketlerinden birinin defterlerinin mahkemece incelenmesi için istendiği anda bu olayın fark edildiği iddiası da dikkate alınarak, davanın sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.