17. Hukuk Dairesi 2015/3912 E. , 2017/10092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, dahili davalı ... vekili ile davacı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ..., davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpmasıyla yaralandığını, tedavi gideri yapmak zorunda kaldığını ve maluliyete uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 5.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, 5.000,00 TL. manevi tazminatın ise davalı ..."tan tahsilini talep etmiş; 06.12.2011 tarihli dahili dava dilekçesiyle, kazayı yapan aracın maliki olan dahili davalının da zarardan sorumlu olduğunu belirterek davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davadan önce başvuru olmadığından temerrüde düşürülmediklerini, davacının kusur ve zararı ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davaya konu kazada kusurunun bulunmadığını, davacının kontrolsüz biçimde yola fırlaması nedeniyle kazanın meydana geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat isteminin (taleple bağlı kalınarak) kabulü ile 5.000,00 TL"nin yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı ... şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 1.700,00 TL"nin davalı ... ve ..."tan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... vekili ile davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın, 30.06.2011 tarihinde, davalılar ... ve ... ... A.Ş. aleyhine açıldığı; davacının 06.12.2011 tarihli dilekçesiyle, davaya konu kazayı yapan aracın davalı ... adına kayıtlı olduğu ve araç malikinin de zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, ..."un davaya dahil edilmesi ve davalı olarak kabulünün talep edildiği; mahkeme tarafından, dahili davalı kabul edilen ... hakkında da hüküm tesis edildiği görülmektedir.
6100 sayılı HMK"nun 124/3. maddesinde yer alan "maddi hatadan kaynaklanan ve dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir" düzenlemesi dışında dahili dava yolu ile taraf değişikliğine gidilmesi mümkün değildir. Usul hukukumuzda dahili dava müessesesi bulunmayıp, HUMK"nun 49-52. maddeleri (6100 sayılı HMK"nun 61 vd. md.) uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece re"sen dikkate alınması gerektiği açıktır.
Bu nedenlerle, hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve davada taraf sıfatı taşımayan dahili davalı konumundaki ... hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre; dahili davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
3-Davacı ..., dava konusu kaza sonucu ağır şekilde yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi
tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının kaza sonucu % 33 oranında sürekli işgücü kaybına uğrayacak biçimde yaralanmış olması itibariyle zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha ... manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, dahili davalı ... vekilinin ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre dahili davalı ... vekilinin, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden dahili davalı ... ve davacı ..."e geri verilmesine 6.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.