16. Hukuk Dairesi 2015/3547 E. , 2016/7412 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Yukarı ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 4, 55, 423 ve 471 parsel sayılı sırasıyla 89500, 22400, 49300 ve 57000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, irsen intikal ve taksim nedeniyle davacıların murisi ... ile ..., ..., ..., ..., ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, tapu kaydı ve taksime dayanarak davalı tarafa ait payların tapu kaydının iptali ve taşınmazların tamamının murisler ..."ın mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 4, 55, 423 ve 471 nolu parsellerde davalı taraf adına kayıtlı olan taşınmazların davalılar ve bunların murisleri ...., ... adına olan toplam 28/56 hisseli tapu kayıtlarının iptaline ve iptal edilen hissenin Ağrı Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2002/187 Esas, 176 Karar sayılı ilamı ile tespit edildiği üzere ... mirasçıları davacılar adına hisseleri olan 1/9"ar oranında ayrı ayrı tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında taksimin varlığı ve davacılar lehine zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacılar, çekişmeli 4, 55, 423 ve 471 parsel sayılı taşınmazların davalılar ile yapılan rızai taksim neticesinde kendi murislerine kaldığı, davalıların taşınmazda haklarının olmadığını ileri sürerek kadastro tespitinin iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Ne var ki, daha önce davacıların babası ... tarafından, aynı taşınmazlar hakkında, aynı davalılar aleyhine taksim iddiası açılan kadasro tespitine itiraz davası Ağrı Kadastro Mahkemesi"nin 25.12.2001 tarih, 1990/79 Esas ve 2001/6 Karar sayılı ilam ile reddedilmiş ve karar 05.02.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Bilindiği üzere kesin hüküm, davanın taraflarını bağladığı gibi akdi ve ırsi haleflerini de bağlar ve onlar açısından da kesin hüküm teşkil eder. Buna göre tarafları hukuki sebebi ve dava konusunun aynı olması nedeniyle yukarıda özetlenen Ağrı Kadastro Mahkemesi"nin 25.12.2001 tarih, 1990/79 Esas ve 2001/6 Karar sayılı ilamının davacılar yönünden de kesin hüküm oluşturduğu kuşkusuzdur. Kesin hüküm dava şartı olup, HMK
114/1-i maddesi uyarınca mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kesin hüküm bertaraf edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz eden davalıya iadesine, 26.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.