
Esas No: 2010/12471
Karar No: 2010/13526
Karar Tarihi: 16.12.2010
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/12471 Esas 2010/13526 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KARASU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2010
NUMARASI : 2009/148-2010/28
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı hazine, davalılar adına kayıtlı dava konusu 10 parsel sayılı taşınmazın 344.82 m2’lik kısmının devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığını ileri sürerek kıyıda kalan kısmının tapusunun iptali ile kütükten terkini,elatmanın önlenmesi ve üzerindeki yapıların yıkımı isteklerinde bulunmuştur.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,5841 sayılı yasa ile değişik 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal,elatmanın önlenmesi ve yıkım istekline ilişkindir.
Mahkemece 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesi gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, somut olayda, mahkemece anılan yasanın yürürlüğe girmesinden önce keşif icra edilmiş ve 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı doğrultusunda kıyı kenar çizgisi belirlenmiş, çekişmeli taşınmazın kıyıda kalan bölümünün devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu malı niteliğinde olduğu saptanmıştır.Bu durumda davacı Hazinenin dava tarihi itibariyle davasında haklı olduğu kuşkusuzdur.Netekim mahkemecede bu husus değerlendirilerek avukatlık parası takdiri cihetine gidilmiştir.Anılan karar kural olarak doğrudur.Ne varki, taşınmazın aynına yönelik elatmanın önlenmesi ve tapu iptali tescil davalarında müddeabih, taşınmazın değeri olup para ile değerlendirilmesi mümkündür.
Hal böyle olunca, taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3.kımında yer alan oranlarda gözetilerek nisbi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu ücret takdir ve tayini doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.428.maddesi uyarınca BOZULMASINA,16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.