23. Hukuk Dairesi 2013/6344 E. , 2013/7154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, borçlunun taşınmazını ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/1012 E. sayılı dosyasından satışa çıkarttıklarını ve satış bedelinin müvekkillerinin alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/1010 E. sayılı dosyasında düzenlenen 10.01.2013 tarihli sıra cetveli ile paylaştırıldığını, satış masrafları ayrıldıktan sonra geri kalan miktarın 1. sıra alacaklısı şikayet olunana ayrıldığını, fakat vekalet ücretinin satış masrafı niteliğinde olduğu halde dikkate alınmadığını ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İİK"nın 138. maddesi uyarınca vekalet ücretinin bütün alacaklıları ilgilendiren ortak giderlerden olmaması nedeniyle düzenlenen sıra cetvelinde öncelikle ayrılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Talep, sıra cetveline yönelik şikayete ilişkindir. Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. ve 1982 Anayasası"nın 36. maddelerinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 1086 sayılı HUMK"nın 73. maddesi " Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez" kuralını içermektedir. 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği belirtilmiştir.
İİK"nın 18/3. maddesinde " Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına
uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri ve adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır. İİK"nın 142/1. hükmüne göre, "cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir. Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir. Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmeli, onlar hakkında da hüküm kurulmalıdır. Şikayet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanlara şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması bakımından şikayetçiye husumet eksikliğini tamamlaması için HMK"nın 119/2. maddesi uyarınca kesin süre verilmesi gerekir.
Somut olayda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan HMK"nın basit yargılama usulüne ilişkin 316. vd. madde hükümleri uyarınca yargılamanın yürütülmesi, taraf teşkilinin sağlanması, İİK"nın 18. maddesi uyarınca duruşma açılması, tahkikatın duruşmalı olarak yapılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.