20. Hukuk Dairesi 2014/8197 E. , 2015/1178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...... Köyü 139 ada 9 parsel sayılı 3862,92 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle bağ niteliğiyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı ......., 3402 sayılı Kanunda açıklanan zilyetlikle kazanma koşullarının davalılar yararına gerçekleşmediğinden bahisle tesbitin iptali ile taşınmazın ....... adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından esasa, davalı ... vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/02/2014 tarih ve 2014/223-2085 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; " ...hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan, zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden olmadığı, orman bilirkişisinin raporuna göre taşınmaz, orman sayılmayan yerlerden olup rapora ekli 2002 tarihli memleket haritasında çalılık rumuzlu yeşile boyalı alanda kaldığı, davacı ....... tarafından aynı hukukî sabebe dayanılarak çekişmeli taşınmaza komşu 139 ada 8, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tespit maliklerine karşı, sırasıyla kadastro mahkemesinin 2011/395 E., 2011/396 E. ve 2011/416 E. sayılı dosyalarında yapılan yargılama sonunda davaların kabulü ile taşınmazların ....... adına tesciline karar verildiği, 139 ada 8 ve 10 sayılı parsellere ilişkin kararların temyiz edilmeksizin, 139 ada 11 sayılı parsele ilişkin kararın ise Dairemizin 2012/14912 E. - 2013/4882 K sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, bu haliyle taşınmazın üç tarafının hükmen ....... arazisi olduğu dikkate alınarak mahkemece davacının davasının kabulü ile taşınmazın ....... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedeni olduğu"na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra .......nin davasının kabulüne, 139 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile ....... adına tapuya tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Dava konusu yerde; 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastrosu 22.09.1996 tarihinde, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu düzeltme çalışmaları 03.06.2011 tarihinde kesinleşmiş, dava konusu taşınmaz orman tahdit hattının dışında kalmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.