11. Hukuk Dairesi 2012/15904 E. , 2013/376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.06.2009 gün ve 2005/389-2009/326 sayılı kararı onayan Daire’nin 03.07.2012 gün ve 2011/1557-2012/11736 sayılı kararı aleyhinde davalı Banka vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Banka"nın ... Şubesi"nde mevduatının bulunduğunu, bu şubenin müdürü olarak görev yapan diğer davalının hesaplardan mevduat sahiplerinin bilgisi olmadan para çektiği haberini alan müvekkilinin davalı Banka"ya müracaat ettiğini, müfettişlerce inceleme yapıldığı söylenerek müvekkilinin bekletildiğini, daha sonra yaklaşık 18.000 TL alacağının bulunduğunun ve ibraname vermesi karşısında bu paranın kendisine ödenebileceğinin müvekkiline bildirildiğini, bu teklifin müvekkilince kabul edilmediğini, teklif edilen meblağın vadesiz hesapta tutulması nedeniyle müvekkilinin yaklaşık 2.000 TL faiz kaybına uğradığını, ayrıca tahsil için davalı Banka"ya ciro ettiği çek bedellerinin tahsil edildiğini ancak müvekkiline ulaştırılmadığını ileri sürerek, şimdilik 40.000 TL"nın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 04.02.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 73.000 TL"na çıkarmıştır.
Davalı vekili, davacının müvekkili bankadan 17.955,03 TL alacaklı olduğunun müfettişlerce tespit edildiğini, davacının bu miktarın ödenmesini kabul etmediğini, davacının kasa tediye fişleri ile ilgili alacak iddiasının kabul edilemeyeceğini, davacının belirttiği çek müvekkilince takasa sunulmuş ise de ibraz tarihinden önce takastan çekildiğini,daha sonra takasa sunulduğuna dair kayıt bulunmadığını, söz konusu çekin vadesinin ertelendiğini, yeni vade ile müvekkili bankaya teslim edildiğine dair bir kayıt olmadığını, bu durumda işbu çek nedeniyle davacının bir alacağının olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın 32.745 TL üzerinden kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı Banka vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davalı Banka vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı Banka vekilinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı Banka vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınmadığı anlaşılan 50,45 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 10.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.