Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6290
Karar No: 2013/7136
Karar Tarihi: 15.11.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/6290 Esas 2013/7136 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/6290 E.  ,  2013/7136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin daha önce davalı kooperatif yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edildiğini, bu ihraç kararı aleyhinde açtıkları davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, ancak davalı kooperatifin müvekkili ile aynı durumda olan iki kişiyi sonradan üyeliğe kabul ettiğini, ortaklık koşullarını devam ettiren müvekkilinin, gönderdiği ihtara rağmen üyelik kaydının yapılmadığını ileri sürerek, müvekkilinin baştan beri kooperatif üyesi olduğunun tespitini, bunun mümkün olmaması halinde ihraç edilerek tekrar üye yapılan kişilerin üyelik tarihleri itibariyle müvekkilinin de üye olduğunun tespitini, bunun da mümkün görülmemesi halinde üyelik kaydı konusunda gönderilen 21.06.2004 tarihli ihtarname tarihi itibariyle üye olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının üyelikten ihracına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı, her ne kadar, ihraç kararından sonra kooperatife üyelik aidatlarını ödemeye devam etmiş, bu ödemeler kooperatif tarafından kabul edilmiş ve ihraç sonrası üyeliğini devam ettirme yolunda kooperatife ihtar çekmiş ve böylelikle kooperatif ile olan bağını kesmemiş ise de, ihraç kararın iptali istemiyle açtığı davanın reddine ilişkin kararın kesinleştiği, bu davada verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının kesinleşen iptal davasındaki isteminin işbu davadaki istem ile aynı olduğu sonucuna varılmıştır. Oysa, dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nın 237/2. maddesinde "Kaziyei muhkeme, mevcuttur denilebilmek için iki tarafın ve müddeabihin ve istinat olunan sebebin müttehit olması lazımdır" hükmüne; karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 303/1. maddesinde "Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir" hükmüne, yer verilmiştir. Maddi vakıalar ve talep aynı olmayıp, kesin hükmün koşulları gerçekleşmemiştir.
    Öte yandan, davacı, davalı kooperatif yönetim kurulunun 08.01.2003 tarihli kararıyla üyelikten ihraç edilmiş, bu ihraç kararının iptali istemiyle açtığı davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 23.12.2004 tarih ve 2003/389 E, 2004/1064 K sayılı ilamıyla üç aylık hak düşürücü süre içesinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, temyiz incelemesinden geçerek 01.02.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Davacının, bu esnada yaptığı başvurusu üzerine kendisini üye olarak kabul etmeyen dönemin yönetim kurulu üyeleri hakkında başlatılan ceza kovuşturması sonucunda, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 30.04.2010 tarih ve 2009/934 E, 2010/330 K sayılı ilamıyla, tüm ortaklık koşullarını taşıdığı halde davacının üyelik kaydını yapmayan, dönemin yönetim kurulu üyelerinin eylemlerinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun Ek-2/2. maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gerekçesiyle, cezalandırılmalarına ve haklarında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davacının, 21.06.2004 tarihli noter ihtarıyla, üyelik kaydının yapılması istemiyle yaptığı başvuruya da davalı kooperatif tarafından olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmemiştir.
    Hükme esas alınan 10.12.2012 tarihli bilirkişi raporunun 5. sayfasının 8 numaralı bendinde, davacının ihraç edildikten sonra da üyelik aidatlarını yatırmaya devam ettiği, davalı kooperatifçe yapılan bu ödemelerin kabul edildiği, davacının kooperatif ile olan bağını kesmediği, üyeliğini devam ettirme yönündeki iradesini gerek aidat ödemek, gerekse üyeliğinin yenilenmesi için kooperatife ihtar çekmek suretiyle gösterdiği belirtilmiş, mahkemece gerekçesinde de, ceza dosyasında davacının iddialarını teyit eder bazı somut verilere ulaşıldığı belirtilerek, anılan bilirkişi raporunda ifade edilen görüşlere aynen yer verilmiştir.
    Kooperatif ortaklığı, kooperatif yetkili organlarının bu hususta alacağı açık bir kararla gerçekleşebileceği gibi, bu hususta açıkça alınmış bir karar olmasa bile kooperatifin bu kişi ile üyesi sıfatıyla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi veya kooperatifin faaliyet sahasına göre somut ilişkiler tesis etmesi ile zımnen de gerçekleşebilir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/son maddesine göre çıkarma kararı kesinleşinceye kadar ortakların, ortaklık hak ve yükümlülükleri devam eder. İhraç kararı alınsa dahi kesinleşmesine kadar yapılan ödemeler, mevcut ortaklığın kapsamında yapılması gereken ödemeler olup, zımni yeni bir üyeliğe esas alınması gereken ödemeler değildir. İhraç kararının kesinleşmesinden sonra yapıldığı kooperatifçe bilinerek kabul edilen ödemeler, bu şekilde benimsenmiş ise, zımni üyeliğe konu olabilir. Bu durumda, dosyaya daha önce rapor sunan bilirkişiler aracılığıyla, kooperatifin defter kayıt ve belgeleri üzerinde araştırma yapılarak, davacının davalı kooperatife ihraç kararının 01.02.2007 tarihinde kesinleşmesinden sonra aidat ödemesi yapıp yapmadığı, yapılan ödemelerin ihraç kararının kesinleştiği bilinerek kooperatif tarafından kabul edilmek suretiyle benimsenip benimsenmediği, kooperatif faaliyetlerinde kullanılıp kullanılmadığı, ayrı bir hesapta bekletilip bekletilmediği, davacının genel kurullara çağrılıp çağrılmadığı, üye sıfatıyla davacı ile herhangi bir yazışma yapılıp yapılmadığı hususlarında ek rapor alınarak, davalı kooperatifin, ihraç kararının kesinleşmesinden sonra davacıyı yeniden zımnen üye olarak benimseyip benimsemediği saptanmalı, davacının baştan beri kooperatif üyesi olduğunun tespiti talebinin 23.06.2010 dava tarihi itibariyle üyelik tespiti talebi anlamına geldiği gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Bu araştırmaya göre, davacının zımnen oluşan üyeliğinin dava tarihi itibariyle devam ettiğinin tespitini de amaçlayan isteminin reddi gerektiği sonucuna varıldığı taktirde ise, 21.06.2004 tarihli başvurusu yeni bir üyelik başvurusu olarak değerlendirilip, kooperatiflerdeki açık kapı ilkesi ve ceza yargılamasında verilen hüküm de dikkate alınarak, yönetim kurulunca, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 8. maddesi gereğince, anasözleşmenin 10. maddesinde belirtilen şartları taşıyanların üye olarak kabulü zorunlu bulunduğundan, davacının üyelik koşullarını taşıyıp taşımadığı araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2-Kabule göre, mahkemece davanın daha önce kesin hükme bağlanmamış olmasına ilişkin 6100 sayılı HMK"nın 114/1-i maddesinde yazılı dava şartı yokluğu nedeniyle davanın aynı Kanun"un 115/2. maddesi uyarınca usulden reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi