17. Hukuk Dairesi 2015/4390 E. , 2017/10071 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin desteğinin yaya iken, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile çarpması sonucunda öldüğünü açıklayıp ıslah dilekçesi ile artırılan toplam 12.970,89 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacının desteği yaya iken, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı araç sürücüsünün çarpması ile gerçekleşen kazada hayatını kaybetmiştir.
Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu ... limitlerine kadar temin eder. Buna göre davalı ... şirketi ölüm nedeni ile ortaya çıkan zarardan işletene yüklenebilecek kusur oranında sorumlu tutulacaktır.
BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik ... uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığa isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ve eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır.
Somut olayda, mahkemece, kusur durumunun belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, davalıya sigortalı aracın sürücüsünün sanık olarak yargılandığı ceza mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, ceza dosyası içeriği de dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişiden kusur raporu alınarak, sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
3-Davalı vekiline aktüer bilirkişisinin raporuna dayanak olan peşin değerli cetvelin tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, aktüer raporu ekindeki peşin değerli cetvelin davalıya tebliğ edilerek, itiraz süresinin beklenmesi, süresinde itiraz edildiği takdirde aktüer bilirkişisinden, davalının itiarzlarını karşılayan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.