23. Hukuk Dairesi 2013/5534 E. , 2013/7132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 31.08.2004 tarihinde abonelerin sayaçlarının endeksörle okunması, periyodik sayaç değiştirme, borçtan dolayı cerayan kesme, kaçak ve usulsüz elektirik kullananların tespiti, sayaç mühürleme gibi konularda hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede kaçak kullanımların kuruma bildirilmesi halinde müvekkiline ayrıca kesme bağlama birim bedelinin %50"si oranında ücret ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin kaçak elektirik kullanan aboneleri davalı idareye ihbar fişi ile bildirdiğini, ancak davalının Ekim 2007 ile Ekim 2010 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kaçak ihbarı bedelini müvekkilinin hak edişlerine yansıtmadığını, bu alacağın tahsili için daha önce davalı aleyhinde açtıkları kısmi davanın kabul edildiğini, davalının, bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile müvekkilinin İİK"nın 67. maddesindeki haklarının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ücrete hak kazanabilmesi için davacı elamanlarının kaçak ihbarını yapmasının yeterli olmadığını, ayrıca, müvekkili kurumun kaçak ekipler tarafından da bu durumun yerinde kontrol edilerek tutanak tutulması ve tahakkuka bağlanması gerektiğini, zira davacı kurumun elamanlarının kaçak elektrik kullanıldığını belirleyecek bilgi ve tecrübeye sahip olmadıklarını, her kaçak kullanım ihbarı için ödeme yapılmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının aynı konuda 10.000,00 TL asıl alacak ve 1.800,00 TL KDV"nin tahsili amacıyla ... 46. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/315 E sayılı dosyası ile daha önce açtığı kısmi davada alınan bilirkişi raporunda, davacının toplam 174.246,25 TL asıl ve 31.364,33 TL KDV alacağının bulunduğunun tespit edildiği, ancak taleple bağlı kalınarak 11.800,00 TL"nin tahsiline karar verildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının anılan dosyada alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak bakiye 164.246,25 TL asıl alacak, 29.564,33 TL KDV ve temerrüt tarihinden itibaren işlemiş 20.506,75 TL faiz olmak üzere toplam 214.317,33 TL"nin tahsili amacıyla dava konusu icra takibini başlattığı, önceki mahkeme kararının bu dosya açısından kesin delil niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, 164.246,25 TL tutarındaki asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanması suretiyle takibin devamına, asıl alacak üzerinden %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.