18. Ceza Dairesi 2017/4360 E. , 2017/13592 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/4 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2014 tarihli ve 2013/714 esas, 2014/90 sayılı kararının infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağına dair bir karar verilmesi talebi üzerine ilamın infazının durdurulmasına ve uzlaşma işlemleri yapılmak üzere dosyanın uzlaşma bürosuna tevdiine ilişkin aynı Mahkemenin 02/12/2016 tarihli ve aynı sayılı ek kararına yapılan itirazın reddine dair Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/01/2017 tarihli ve 2017/82 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29/05/2017 gün ve 33166 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanık ...’ın, müşteki Özcan Gürbüz’e karşı 24/08/2013 tarihli eylemi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b maddesinin tatbiki ile nitelikli hırsızlık suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyet kararı verildiği, ek kararla uzlaşma hükümleri kapsamında kaldığından bahisle infazı durdurulan geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin eylemin de nitelikli hırsızlık suçu ile birlikte işlendiği, 5271 sayılı Kanun’un 231/3. maddesinde yer alan, “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında sanığın konut dokunulmazlığını ihlal suçunu 24/08/2013 tarihli ve müşteki Özcan Gürbüz’e karşı işlenen hırsızlık suçu ile birlikte işlediği cihetle uzlaşma kapsamında olmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile değişik “Uzlaşma” başlıklı 253. maddesinde;
(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar...
... (Ek cümle: 26/6/2009 - 5918/8 md.) Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen somut olayda, sanık ... hakkında müşteki Mehmet Güven’e karşı nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, ek kararla uzlaşma hükümleri kapsamında kaldığından bahisle infazı durdurulan müşteki Mehmet Güven’e karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin eylemin de nitelikli hırsızlık suçu ile birlikte işlendiği, 5271 sayılı Kanun’un 253/3. maddesinde yer alan, “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında sanığın müşteki Mehmet Güven’e karşı 12/10/2013 tarihinde konut dokunulmazlığını ihlal suçunu, hırsızlık suçu ile birlikte işlediği ve bu suretle uzlaşma kapsamında olmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 27.11.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.