Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/36350
Karar No: 2016/6894
Karar Tarihi: 08.03.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/36350 Esas 2016/6894 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/36350 E.  ,  2016/6894 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, ücret alacakları, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı işçi, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı işveren vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, Dairemizin ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin incelemesinden geçerek kesinleşen emsal dosyalarda, davalıya ait aynı işyerlerinde çalışan işçilerin haftada dokuz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, emsal dosyalardaki çalışma sürelerine göre, davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde haftada on sekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir
    3-Dava konusu fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının hesaplanma dönemleri bakımından taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davacının, davalı işverenin Libya ülkesinde bulunan işyerinde en son asfalt plent operatötü olarak çalıştığı sabittir. Davacının fazla çalışma, hafta tatil ve genel tatil alacağı taleplerinin tanık anlatımına göre hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalı vekili, söz konusu işyerinde yürütülen yol bakım ve onarım işinde, asfaltın etken maddesinin temininde yaşanan gecikmeler ve olumsuz hava şartları (kum fırtınası ve benzeri) sebebiyle ayın bir kısım günlerinde çalışma yapılamadığını savunmuştur. Bu savunmaya ilişkin olarak, bir kısım emsal bilirkişi raporları sunulmuştur. Mahkemece, fazla çalışma, ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik taleplerin değerlendirilmesinde, davalının savunması üzerinde durulmamıştır. Ayrıca, emsal dosyalardaki davacı tanıkları da hava şartları sebebiyle bazı günlerde çalışma yapılamadığını beyan etmişlerdir. Anılan sebeple, çalışma yapılamayan günlere ilişkin işverence sunulacak belgelere karşı davacı tarafın beyanları alınmalı, tanıklar yeniden dinlenilerek söz konusu belgelere ve çalışılamayan günlere ilişkin ayrıntılı bilgi ve görgüleri sorulmalıdır. Neticeye göre dosya kapsamı birlikte nazara alınarak fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacakları yeniden değerlendirilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4-Öte yandan; Davalı tarafça banka kayıtlarındaki aylık ücretin üzerindeki ödemelerin davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları için ödendiği iddia edilmiştir. Bu durumda, mahkemece tespit edilen aylık ücret miktarı üzerindeki ödemelerin bu açıdan değerlendirilmesi ve hesaplanan alacaklardan mahsup edilmesi gerekmektedir. Mahsup işlemi yapılmış ise de ödeme yapılan miktarın eksik tespit edildiği anlaşılmaktadır. Ödenen miktarlar denetime elverişli şekilde belirlenmeli ve yukarıda belirtilen bozma sebeplerine göre hesaplanan miktarlardan mahsup edilmelidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi