17. Ceza Dairesi 2016/4792 E. , 2016/8867 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya kapsamından, hükümlü ... ile temyiz dışı ... 01.01.1995 günü geceleyin saat 20.00 sıralarında müştekiye ait işyerine arka tarafta bulunan pencereden, şahsi çeviklik yoluyla tırmanıp girerek, suç tarihi itibariyle “normal” kabul edilen 50.000.000 TL (50,00 YTL) değerindeki eşyaları çalması ve devamında işyeri giriş kapısı kilidini sökerek, işyerinden ayrılmaları şeklinde gerçekleşen eyleminin, 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu, 5237 sayılı TCK bakımından ise 142/1-b, 143. maddelerinde yazılı bulunan hırsızlık suçunun yanında ayrıca gece vakti birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu da oluşturduğunun anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 22.01.2013 tarih 2012/1142 Esas 2013/17 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nın 119. maddesi kapsamında nitelikli işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun, 5271 sayılı CMK"nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğu, dolayısıyla suç tarihi dikkate alınarak işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı göz önünde bulundurularak, mağdurun uyarlama yargılamasında, şikayetçi olmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK"ya göre mala zarar verme suçundan düşme kararı verilmesi gerektiği ancak hükümlü lehine yorumla alt sınırdan ceza tayini halinde dahi 5237 sayılı TCK"nın 116/4, 119/1-c ve 62. maddeleri uyarınca belirlenecek 1 yıl 8 ay hapis cezası ile hükümlü hakkında hırsızlık suçundan belirlenen 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143 ve 62. maddelerine göre hükmolunan 2 yıl 1 ay hapis cezası toplamının, Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 05.10.1995 tarih 1995/9712 Karar sayılı onama ilamı ile kesinleşen ve hükümlünün 765 sayılı TCK"nın 493/1 ve 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ilişkin karardan daha aleyhe sonuç doğuracağı ve 5237 sayılı TCK"nın hükümlü lehine olmadığının anlaşılması karşısında, uyarlama talebinin reddi ile 765 sayılı TCK ya belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasının aynen infazına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kabule göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.