11. Hukuk Dairesi 2020/1371 E. , 2021/297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09.07.2018 tarih ve 2017/182 E- 2018/294 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 16.01.2020 tarih ve 2018/1880 E- 2020/25 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin “İKRAM” esas unsurlu markaları bulunduğunu, davalının 2016/11189 sayılı ve “şekil+İ&K İstanbul İkram” ibareli marka tescil başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, oysaki davalı markasının asli unsurunun “İKRAM” ibaresi olduğunu ve “İSTANBUL” ibaresinin ayırtediciliğinin bulunmadığını, markaların görsel, anlamsal ve işitsel olarak benzer olduğunu, taraf markalarının aynı veya benzer mal ve hizmetleri içerdiğini ileri sürerek 2017-M-1916 sayılı YİDK kararının iptali ile 2016/11189 sayılı ve “şekil+İ&K İstanbul İkram” ibareli markanın 29, 30 ve 35. sınıflarda yer alan mal ve hizmetler açısından hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, davalı markasındaki “İKRAM” ibaresinin tali unsur olduğunu ve “İSTANBUL” ibaresinin markaya ayırtedicilik kattığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konu marka ile davacı markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, ayrıca davalının marka başvurusunda davacı tarafın tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceğinin kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21.01.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.