20. Hukuk Dairesi 2014/8661 E. , 2015/1146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ........ Köyü 102 ada 1 sayılı orman parseline dahil olması gereken ve ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 sıra numaralı olarak gösterilen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Katılan davacılar ise; ........ Köyü 216 ada 1, 2 ve 3; 217 ada 1, 220 ada 3, 221 ada 1, 223 ada 1 ve 224 ada 1 sayılı parsellerin kadastro mahkemesinde devam eden bu dava nedeniyle malik haneleri boş bırakılarak tespit edildiğini belirterek, anılan taşınmazlar yönünden zilyetlik ve tapuya dayanan mülkiyet iddiasında bulunmuşlardır.
Mahkemece, 102 ada 1 sayılı parselin orman niteliğiyle tespit edildiği ve davacı ... Yönetiminin yoruma muhtaç bulunmayan dilekçesi ile orman olarak tespit edilen 102 ada 1 sayılı parseline dava açıldığı belirtilerek, açılan davada hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve ........ Köyü 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi orman vasfı ile adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı tarafından temyiz edilmekle, Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/09/2011 tarihli ve 2011/6494 E. - 2011/10241 K. sayılı kararında özetle; ""Mahkemece, davacı ... Yönetiminin yoruma muhtaç bulunmayan dilekçesi ile orman olarak tespit edilen 102 ada 1 sayılı parseline dava açtığı ve anılan parselin orman olarak tesbit gördüğü belirtilerek, açılan davada hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davacı ... Yönetiminin 15/04/2009 tarihli dava dilekçesinin ekinde inceleme raporu ve eki kroki bulunmakta ve bu ekler dava dilekçesinde de belirtilmiştir. Davacı ... Yönetiminin dava dilekçesi ve dilekçeye ekli 10/04/2009 tarihli inceleme raporu ve krokiden davanın 102 ada 1 sayılı orman parseli dışında bırakılan, dilekçeye ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 sıra numaralı ve kırmızı renkle taralı olarak gösterilen yerlere karşı açıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim, 16/06/2009 tarihli celsede, dava edilen yerlerin Kadastro Kanununun 11. maddesi gereğince kadastro tespit tutanaklarının ilânı için yazı yazılmasına karar verilmiş ve dava konusu edilen taşınmazların askı ilanları mahkeme tarafından yapılmıştır. Hal böyle iken, mahkeme hâkimince dava dilekçesinde ada ve parsel sayısı itibariyle maddi hatadan kaynaklanan hatalı ifadeye değer verilerek, asıl dava edilen taşınmazlar hakkında taraf teşkili sağlanmadan ve işin esasına girilmeden davanın 102 ada 1 sayılı orman parseline açıldığına dair kabulü doğru değildir."" denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 102 ada 1 orman parseline sınır olan ve taşınmaz edinme sütununda zilyet olarak adı geçen şahıslar davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkemece çekişmeli 266 ada 5 sayılı parsele ilişkin dava tefrik edilerek yargılamaya 2014/19 Esas sayılı dosya üzerinden devam edilmiş ve 266 ada 5 parsel sayılı taşınmazın edinme sütununda zilyet olarak adı geçen ... davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir. Mahkemece, 266 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile dava konusu .......... İli, ....... İlçesi, ........ Köyü 266 ada 5 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi .........."un 02/05/2014 tarihli raporunda ekli krokide (A) harfi ile işaretli 186,11 m2"lik kısmın ifrazı ile aynı ada son parsel numarası verilerek orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile işaretli 1.495,16 m2"lik kısmın fındık bahçesi vasfı ile davalı Mahmut oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 22.07.2009 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre,uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (B) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen ... yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.