Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22546
Karar No: 2016/3333
Karar Tarihi: 15.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22546 Esas 2016/3333 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/22546 E.  ,  2016/3333 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :İş Mahkemesi



Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir,
Mahkemece, davalılar S.... İnş. ve Tic. A.Ş., G... İnş. ve Taah. San. A.Ş. yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dava, 31.10.2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle oluşan Kurum zararının 5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı S... San. Toplu İşyerleri Kooperatifi tarafından istisna akdi kapsamında ihale edilen ticaret merkezi inşaatını üstlenen davalı A... İnş. Ltd. Şti."nde bekçi olarak çalışan sigortalının yüksekten düşerek ölümü şeklinde gelişen iş kazasında, işveren şirket % 70, cezada kusurlu bulunan M.B. % 2,5 ve ... % 2,5, sigortalının % 25 oranında kusurlu olduğu, diğer davalılar G...- D... iş ortaklığı ile davalı kooperatifin işveren sıfatı bulunmadığından kusur atfedilemeyeceği kabul edilmişse de; kaza nedeniyle soruşturma yapan sigorta müfettişi; sigortalının asıl işvereni davalı iş ortaklığı ve taşeronu A... Ltd. Şti. olan metro inşaatı işyerinde çalıştığı ve bildirimlerinin metro inşaatı işyerinden yapıldığının bildirilmesi karşısında; sigortalının her iki işyerinin de bekçisi olup olmadığının irdelenmediği ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
2-Hak sahiplerine bağlanan gelir, aynı zamanda yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle 5510 sayılı Yasa"nın 54. maddesi uyarınca yarıya indirilmiştir.
Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri, sigortalının yaşı, gelirin kesilme olasılığı ve iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 5510 sayılı Yasa"nın 54. maddesi ise, "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.
Dava konusu edilen gelirlerin, 5510 sayılı Yasa’nın 54. madde uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı; gelirin başladığı tarih itibariyle 5510 sayılı Yasa’nın 54. madde uyarınca indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fark fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle bulunan tutar ile yarıya indirilmemiş tam gelir üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerinin karşılaştırılması sonucu düşük olan esas alınarak belirlenmelidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca, sigortalının gerçek zarar miktarı hesaplanarak, gerçek zarar ile 5510 sayılı Yasa"nın 54. maddesi uyarınca bulunacak ilk peşin sermaye değerli gelir miktarlarının karşılaştırmak suretiyle düşük olan tutarın kusur karşılığına hükmetmek gereği gözetilmeksizin karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece, konusunda ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden, tarafların kusur oran ve aidiyetini oluşa ve mevzuata uygun olarak belirleyen kusur raporu alınarak, 5510 sayılı Yasa"nın 54. maddesi uyarınca ilk peşin değer tutarları belirlenerek,sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bozma sonrası yapılacak yargılama sonunda ilk hükmü davalıların temyiz etmemesi nedeniyle, davacı Kurum lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilmelidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi