11. Ceza Dairesi 2021/4207 E. , 2021/4523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, 28/02/2008 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 18/07/2012 tarihine kadar bazı kesintilerle, her seferinde yeniden başlayan dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve kesinleşen mahkûmiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 27/08/2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu ... 2011/7464 sırasında kayıtlı motorlu araç trafik belgesi aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde belge aslının dosya içerisine konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında sahte araç muayenesi yaptırmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkûmiyetine karar verilmiş ve kesinleşen kamu davaları bulunduğu anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 22/04/2014 tarihli 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nin “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu da gözetilerek, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından; Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2011/1629 Esas ve 2012/1402 Karar, Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2009/820 Esas ve 2011/138 Karar, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2015/558 Esas ve 2015/874 Karar sayılı dosyaları ile UYAP ortamından ve diğer surette tespit edilebilecek benzer suçlara ilişkin dosyalar araştırılarak, özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması ve zincirleme suça dâhil olan bir suçtan dolayı, bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak, kesinleşen hükme konu eylem de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurularak, kesinleşen hükümdeki sonuç cezanın mahsubu suretiyle ek cezaya hükmolunması gerekip gerekmediği yönünden bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme neticesinde sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi‘nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.