16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4328 Karar No: 2021/4574 Karar Tarihi: 01.06.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4328 Esas 2021/4574 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/4328 E. , 2021/4574 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “tutanağın kesinleşme tarihinin hükmen verilen kararın kesinleşme tarihi olması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği belirtilerek; davacılardan ...’ye ait mirasçılık belgesinin istenilmesi, bu suretle taraflar arasındaki miras ilişkisinin açıklığa kavuşturulması bundan sonra ...’ den kalan taşınmazların taksim edilip edilmediğinin, edilmiş ise nizalı yerlerin kime isabet ettiğinin bilirkişi ve tanıklardan sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacıların kök murisleri olduğunu iddia ettikleri ...’nin veraset ilamını dosyaya sunamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz, 582 parsel numarasıyla ölü olduğu belirtilerek ... mirasçıları adına tespit edilen taşınmaz hakkında, mirasçısı olduğunu iddia eden davalıların taksime dayanarak açtığı dava sonucunda hükmen ifraz sonucu 859 parsel numarası ile davalılar adına tescil edilmiştir. Eldeki dosya davacıları da, 859 parselin bir bölümü hakkında, ... mirasçısı olan babalarına taksimen düşen yer olduğunu ve kendilerinin zilyetliğinden bulunduğunu iddia ederek dava açmışladır. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında ... mirasçılarının belirlenmesi gereğine değinildiği halde, ... mirasçılarının kim olduğu belirlenmemiş ise de, her iki taraf da mirasçılar arasındaki taksime dayandığına göre, taşınmaz ...’den kalmış olsa bile, bu iddia ve savunma karşısında taraflar arasında mirasçılık ihtilafı bulunmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda taraflar birbirine göre üçüncü kişi konumunda olup uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözülmesi gerekir. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde, fen bilirkişisi, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının katılımıyla keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime intikal ettiği, kim tarafından ne zamandır ve ne sıfatla zilyet edildiği hususları yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları arasında çelişki doğması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.