(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2018/1717 E. , 2020/1204 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne yönelik kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının ... Klima unvanlı şahıs firması ile ... Klima ve... Mutfak Sistemleri yetkili bayisi olduğunu, arkadaşı olan davalının kendi adına kayıtlı bağımsız bölümü satmak istediğini beyan etmesi üzerine davacının bulunduğu teklife göre taşınmazın davacının sahibi olduğu firmaya alüminyum radyatör temin eden ve Konya"da bulunan, ... Alüminyum San. ve Tic. A.Ş"ye 120.000,00-TL bedelle satılması, karşılığında davacının Konya"daki firmadan peyder pey radyatör alması, her mal alışta davalıya nakit olarak ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, Konya"daki ... A.Ş."nin davacıya göndereceği mallara karşılık mezkur taşınmazı devir almayı kabul etmesi üzerine davalının sözkonusu taşınmazı 20/11/2012 tarihinde ... .Ş"nin sahibi ..."ya satıp devir ettiğini, bu alım-satım karşılığında davalının davacıdan 20.000,00-TL peşinat, bakiyesi için de 100.000,00-TL"lik tanzim ve vade tarihi boş bırakılan senedi teslim aldığını, davacının davalıya toplamda 88.300,00-TL ödeme yaptığını, davalının senedi iade etmediğini, boş yerlerini doldurarak senedin takibe koyduğunu, icra dosyasına 11.700,00-TL asıl alacak, 1.200,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.900,00-TL ödeme yaptıklarını, önceki ödeme ile birlikte toplamda 97.350,00-TL tutarında senet için ödemede bulunduklarını ileri sürerek davacının takip dosyasından 97.350,00-TL borçlu olmadığının tespiti ile, davacı lehine %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının sözkonusu taşınmazı davacıya 120.000,00 TL"ye değil, 145.000,00-TL"ye sattığını, ayrıca davacının 20 ay boyunca müvekkiline 1.500,00-TL kira ödemesi hususunda anlaştıklarını, davacının bu alış veriş nedeniyle biri 100.000,00 TL, diğeri 45.000,00 TL olan iki adet bono verdiğini, 45.000,00 TL"lik bononun peyder pey ödendiğini, ancak 100.000,00 TL"lik bononun ödenmediğini, bunun üzerine kambiyo senetlerine mahsus icra yoluyla takip başlattığını, ödenen 45.000,00TL"lik bononun davacıya iade edildiğini, davacının kira borçları ile ilk bono bedelini peyder pey davalı ve babası hesabına gönderdiğini, davalının arkadaşı ..."a yapılan ödemelerin dava konusu alacak-borç ilişkisi ile bir ilgisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, mezkur senede mahsuben davacının takipten evvel 88.181,00-TL ödeme yaptığı, takipten sonra ve davadan önce ise icra dosyasına 12.900,00-TL, davadan sonra 1.491,34-TL ödeme yaptığı, takip öncesi davalı-alacaklının talepleri doğrultusunda davacının, davalının, davalının arkadaşlarının ve babasının banka hesaplarına yaptığı ödemelerin de taraflar arasındaki ilişki ve senede mahsuben yapıldığı, dava tarihi itibarıyla 88.181,00-TL"si takip öncesi, 11.700,00-TL asıl alacak 99.881,00-TL ve 1.200,00-TL"si işlemiş faiz olmak üzere davadan evvel toplamda 101.081,00-TL ödeme yapıldığı gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile davacı-borçlunun Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2014/7821 Esas sayılı dosyası ve takip mesnedi 28/03/2013 vadeli 100.000,00-TL bedelli emre muharrer senede binaen 97.350,00-TL borçlu olmadığının tespitine, dava konusu edilmeyen dava öncesi yapılan 3.731,00 TL ödeme ile dava sonrası icra dosyasına yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, davalı-alacaklının 88.181,00-TL"lik kısmi ödemeyi mahsup etmeden senedin tamamı üzerinden takip başlatmakla kötü niyetli olduğu kabul edilerek, takip öncesi yapılan 88.181,00-TL ödemenin %20"sine tekabül eden 17.636,20 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun sadece vekalet ücretine ilişkin olduğu, davacının dava açıldığı tarihte haklı olduğu kabul edilmekle davacı lehine AAÜT."nin 13/1 maddesi gereğince 10.538,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.800,00 TL maktu vekalet ücretine takdir edilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerektiği, davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden gerekçeli karar davalı vekiline tebliğ edilmesine rağmen, süresi içinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmadığı, davalı vekilinin 16/03/2017 tarihli süre tutum talepli istinaf dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilmesinden sonra, davacı vekili tarafından süresinde katılma yoluyla istinaf dilekçesi sunulduğu, davacı vekilinin katılma yolu ile istinaf dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmesi üzerine davalı vekilinin katılma yolu ile gerekçeli istinaf dilekçesi sunduğu, davalı vekili süresinde süre tutum talepli istinaf dilekçesi vermiş olsa da, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren süresi içinde gerekçeli istinaf dilekçesini vermediğinden, davacı vekilinin katılma yolu ile istinaf dilekçesine karşı, tekrar katılma yolu ile istinaf dilekçesi veremeyeceği, davalı vekilinin 16/03/2017 tarihli süre tutum talepli istinaf dilekçesinde istinaf nedenleri ve gerekçeleri belirtilmediğinden, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hataya da rastlanmadığından, davalı vekilinin 16/03/2017 tarihli süre tutum talepli istinaf başvurusunun ve 28/06/2017 tarihli katılma yolu ile ikinci istinaf başvurusunun usulden reddi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 352/1 maddesi gereğince usulden reddine, davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK."nın 353/1-b-2 maddesi gereğince esastan kabulüne, 6100 sayılı HMK."nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/02/2017 tarih ve 2017/1304 Esas, 2017/1392 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının (6) nolu bendinde yer alan "25/12/2015 tarihli AAÜT."nin 13.maddesine binaen 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tazminine" ibaresinin, "davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT."nin 13/1 maddesine göre kademeli olarak hesaplanan 10.538,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde düzeltilmesine, davanın kabulüyle davacı/borçlunun Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2014/7821 Esas sayılı dosyası ve takip mesnedi 28/03/2013 vadeli ve 100.000,00-TL bedelli emre muharrer senede binaen 97.350,00-TL borçlu olmadığının tespitine, dava konusu edilmeyen dava öncesi yapılan 3.731,00-TL ödeme ile dava sonrası icra dosyasına yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, davalı-borçlunun takip öncesi yapılan 88.181,00-TL ödemenin %20"sine tekabül eden 17.636,20-TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı tarafından süresinde verilen temyiz dilekçesinde istinaf nedenleri belirtilmediğinden istinaf edilmeyen hususların temyiz aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.