Taraflar arasında görülen davada; Davacı Kooperatif, ... Mahallesi, .... Sanayi sitesi 19. sokakta yer alan 21, 23, ve 25 nolu işyerlerinde faaliyet gösteren davalı şirketin yerleşim planına ve uygulama projesine aykırı olarak 19, 17 ve 21 nolu sokaklara hurda ve malzeme yığmak, 145 nolu park alanına da işyeri menfaatine ağaç dikmek ve kamelya yapmak suretiyle müdahale ettiğini, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/81 Değişik İş dosyası ile tecavüzlü alanların tespit edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve muhdesatın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar; çekişme konusu yerlerin kamuya ait olduğunu, Belediye tarafından dava açılabileceğini, davacı Kooperatifinin aktif dava ehliyetinin olmadığını, öte yandan müdahalenin şirket tarafından yapıldığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece; çekişmeye konu yerde şirketin faaliyet gösterdiği, davanın şahıslara yöneltilemeyeceği gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde husumetin davalı şirketle birlikte şirketi temsilen M.. I.k ve K.. E.. F..’a yöneltildiği ve anılan kişilere davanın tebliğ edildiği, dosya içinde bulunan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinden şirketin iki kurucusu olup bunlardan birinin de davada husumet kendisine yöneltilen K.. E. olduğu ve adı geçen bu kişinin aynı zamanda şirket temsilcisi olduğu anlaşılmaktadır. Bu olguya göre M.. hakkında kurulan hüküm doğru olup, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine. Ancak, K.. E. F. hakkında şirketi temsilen açılan davada bir usulsüzlük bulunduğu söylenemez. Hal böyle olunca; iddia ve savunma doğrultusunda taraflarca ileri sürülen deliller toplanarak işin esası bakımından gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra bir karara varılması gerekirken K. E..F.hakkında açılan davanın yazılı olduğu şekilde reddi doğru değildir. Davacı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK’nu 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.