17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/16096 Karar No: 2016/8847 Karar Tarihi: 14.06.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16096 Esas 2016/8847 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verildiği görülmektedir. Ancak, mahkemece yapılan hukuki değerlendirmelerde bazı yanlışlıklar tespit edilmiştir. Sanık hakkında uygulanan ceza, suçun işleniş tarzı ve sanığın duruşmadaki ifadelerine göre belirlenmiş olup, ceza süresi ertelenmiştir. Ancak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesi uygulanması istendiği halde, 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden anılan madde uygulanmamış ve sanığın savunma hakkı kısıtlanmıştır. Ayrıca, suçun işlendiği tarihte sanığın sabıka kaydı bulunmadığı, ceza süresinin ertelenmesi gerektiği ve sanık hakkında alt sınırdan cezalandırma yapılması gerekirken, tam tersi uygulama yapılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 61., 146., 168. ve 53. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 226. ve 231. maddeleri.
17. Ceza Dairesi 2015/16096 E. , 2016/8847 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık hakkında iddianamede 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanması istendiği halde 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden anılan madde uygulanmayarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan temel ceza belirlenirken suça konu aracın değeri gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca alt sınırdan orantılı şekilde ayrılmak gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan uygulama yapılması, 3-Sanığın müştekinin işyerinde çalıştığı, müştekinin beyanına göre eşyalarını da alıp, suça konu araçla habersiz olarak Antalya"dan Konya"ya gittiği, aracın arıza yapması nedeniyle terk ettiği ve kolluk tarafından tesadüfen ele geçirildiği, olaydan sonra kimseye haber vermediği ve kendisine ulaşılamadığının anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 146. maddesinin uygulanması, 4-Sanığın suç tarihinde sabıkasız olması, sanık hakkında verilen cezanın ertelenmesi, mahkemenin 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin “zararın karşılanmadığından” bahisle uygulamadığının anlaşılması karşısında: sanığın savunmasında aracı babasının tamir ettirdiğini söylemesi, müştekinin ise kendisinin tamir ettirdiğini söylemesi karşısında; sanık ve ailesinden suça konu aracı yaptırdıkları yerin adresi öğrenilerek, aracı tamir eden şahsın tanık olarak dinlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 5-Sanık hakkında verilen uzun süreli hapis cezasının ertelendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, (Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı da gözetilerek) Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 14.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.