20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2905 Karar No: 2015/1127
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2905 Esas 2015/1127 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/2905 E. , 2015/1127 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...... İl Özel İdaresi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ......... Yönetimi, ...... Köyü 3406 parsel sayılı, 2950 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, ancak 1998 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ..... adına tescili ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsel orman sınırı içinde kalmaktaysa da gölet alanında kaldığından, tapu kaydının iptali ile tapudan terkinine, elatmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1998 yılında orman kadastrosu, 1979 yılında genel arazi kadastrosu yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmaz kesinleşen orman sınırı içinde bulunmaktaysa da gölet alanında kaldığı saptanarak, yazılı biçimde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda, davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi gereğince, yargılama giderlerinin ve harcın davacı üzerinde bırakılması gerekmekte ise de, davacı idare harçtan muaf da olmadığı halde; hükmün 4. paragrafında “davacı ......... Yönetimi harçtan muaf olduğundan, peşin alınan 118,80.-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı idareye iadesine” şeklinde karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 4. bendinin hükümden çıkarılarak, yerine “peşin alınan harcın davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresi yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.MK.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.