20. Hukuk Dairesi 2015/2373 E. , 2015/1116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı ... kayıtlı olan ...... Köyü eski 363 sayılı 1010 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 27843 ada 43 parsel sayısı, 1038.22 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit ve 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
...... Yönetimi, 08.07.2010 tarihinde kadastro mahkemesinde, taşınmazın yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen orman sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmış; mahkemece, çekişmeli taşınmazın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle tapuda Hazine adına kayıtlıyken, ........... Başmühendisliği tarafından 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddeleri gereğince ......."e satılıp, Hazinenin temliki ile tapuya kaydedildiği, orman sınırları içinde kaldığı savıyla açılan davanın hukuki değer taşımayacağı, yenileme kadastrosunun teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu .......... Köyü 27843 ada 43 sayılı parselin 1038.22 m2 olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm ............. Yönetimi ve davalı ... (vekâlet ücretine ilişkin olarak) tarafından temyiz edilmekle, hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.11.2011 gün ve 10469-13588 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli .......... Köyü 363 parsel sayılı 1010 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tamamı, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına kayıtlı iken, ...... ........... Başmühendisliğince 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddelerine göre ......."e, onun tarafından da 19/04/2000 tarihinde davalı ..."a satılmış, mahkemece, keşif ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir. Somut olayda; ............. Yönetimi, çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle kısmen yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdit içinde kaldığı, bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı, yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek şekilde hüküm kurulmalı, çalışmanın yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, ............. Yönetiminin davasının reddine karar verilmeli, dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.” şeklindedir.
Mahkemece, direnme kararı verilmesi ve karar Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2012 gün ve 2012/20 - 878 sayılı kararı ile bozulması üzerine; bozma kararına uyulduktan sonra, yenilemenin usulüne uygun yapıldığı belirlenerek, mülkiyet uyuşmazlığı bakımından görevsizlik kararı verilerek dosya genel mahkemeye aktarılmış, mahkemece son celse davacı vekili tarafından, taşınmazın 2/B sahasında kaldığı ve idare tarafından davalıya satıldığı bedelinin de tahsil edildiğinin açıklanması nedeniyle, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşmiş orman tahdidine dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1979 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması vardır.
1) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazları bakımından;
Mahkemece çekişmeli taşınmazın tamamının PVII numaralı 2/B poligonu içinde kaldığı, kesinleşen orman sınırı içinde kalan bir yer bulunmadığı, ............. Yönetiminin de eylemli orman iddiasının bulunmadığı belirlenerek karar verilmiş olduğuna göre, ............. Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Çekişmeli taşınmazın 1979 yılında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulamasında 2. madde bloğu içinde kaldığı, 1987 yılındaki 2/B çalışmasında da aynı durumun korunduğu, 2/B çalışmasının kesinleştiği, bu tür yerlerde ............. Yönetimi tarafından ancak taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açılabileceği, eylemli biçimde orman olan yerlerin 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7 ve devamı maddeleri ile ............. Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince yeniden orman olarak sınırlandırılabileceği veya 4999 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesi gereğince “a) 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi, b) 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi, uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu ............. Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca ............. Genel Müdürlüğüne tahsis edilir.” hükmü gereğince tahsis ve Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edileceği, çekişmeli taşınmazda böyle bir durumun olmadığı ve davanın tahdide dayalı açıldığı, tahdit içinde kalan bir yer de bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İki numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 03.03.2015 günü oy birliğiyle karar verildi.