Esas No: 2021/39529
Karar No: 2022/7099
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/39529 Esas 2022/7099 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi, sanığın 11/07/2006 tarihinde işlediği resmi belgede sahtecilik suçundan 29/11/2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermiştir. Ancak, Yargıtay'ın pek çok ilamına göre temyiz süresinin başlayacağı tarih, kararın yüzüne karşı verildiği hallerde tefhimden itibaren başlamaktadır. Bu nedenle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı usulüne uygun olarak kesinleşmiştir. Ancak, 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, ikinci suçun işlendiği 09/05/2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu göz önünde bulundurularak, sanık hakkındaki kamu davası gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle düşmüştür. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı, 5271 sayılı CMK’nin 302/2. ve 303/2-a. maddeleri.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesince sanık hakkında 11/07/2006 tarihinde işlediği resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı 29/11/2010 tarihinde sanık müdafisinin yüzüne verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin hüküm eteğinde ''tefhim veya tebliğden itibaren '' ibaresi kullanılarak sanık müdafisinin yanıltıldığı ve kararın kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmadığı ve son kesen sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 26/07/2010 tarihinden itibaren denetim süresi içerisinde işlendiği belirtilen ikinci bir suç nedeniyle hükmün açıklandığı 17/02/2021 tarihine kadar kesinti olmaksızın zamanaşımı süresinin işlediğinden bahisle 8 yıllık olağan zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.01.2018 tarihli 2015/9-188 Esas ve 2018/9 Karar sayılı; 02.04.2013 tarihli, 2021/14-1533 Esas, 2013/113 Karar sayılı; 27.12.2011 tarihli 2011/377 Esas, 2011/301 Karar sayılı; 01.02.2011 tarihli 2010/5-244 Esas, 2011/14 Karar sayılı pek çok ilamında ''tefhim veya tebliğden'' itibaren temyiz süresinin başlayacağının belirtilmesi durumlarında mesleği bir kamu hizmeti niteliğindeki avukat olan, sanığın savunmasını üstlenen ve bu bağlamda savunma ve yasa yollarına başvurma açısından yeterli düzeyde hukuki bilgiye sahip olan sanık müdafisinin temyiz süresinin kararın yüze karşı verildiği hallerde tefhimden itibaren başlayacağını ve başvurunun hangi merciye ne şekilde yapılacağını bilmemesi düşünülemeyeceğinden ve bu husus sanık müdafisi açısından bir yanılgı ve bu bağlamda hakkın da kulanılmasına engel oluşturmayacağından 06/12/2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı usulüne uygun olarak kesinleşmiş olmakla birlikte 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 06/12/2010 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 09/05/2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen “Resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 11.07.2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 303/2-a. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 21.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.